Evleneceği Eşi Tanımalı

 Evlenmeye aday olan gençler birbirlerini görmeden, tanımadan evlenmemelidirler. Tanışma ve evliliğe hazırlık sürecini şu şekilde sıralıyabiliriz:

 1-  Görmek: Hz. Peygamber (s.a.v.) evlenmek niyetini açıklayan bir sahabenin “Ya Rasulallah, Medineli falanca kadınla evleneceğim, ne dersininiz?” sorusuna “onu gördün mü?” diye karşılık verir. Adam “hayır görmedim” deyince. “git onu gör. O da seni görsün. Ondan sonra evlenin.” 5 buyurur.  Bir başka hadiste de; Hz. Peygamber (s.a.v.) “Ona iyi bakta da al. Çünkü önceden görüşmeniz evlendikten sonra aranızdaki muhabetin devamını sağlar.” 6 buyurmuştur. Evliliğe hazırlık için görmek, konuşmak çok önemlidir. Yukarıdaki hadisler evleneck kimselerin birbirlerini tanımalarının gereğini vurguluyor. Bu konuda dikkatsizlik ve isabetsizlik nice yuvaların yıkılmasına ve birçoklarınında mutsuzluğuna sebep olur. Bu açıdan eş secerken çok dikkatli ve ihtiyatlı olmak gerekir.

 2- Denetlemek: Evlenme öncesi tarafların birbirlerinin yaşadıkları mekânları görmeleri, davranış biçimlerini gözlemlemeleri, birbirlerinden beklentilerini anlamaya çalışmaları uygun olur. Denetlemenin ailelerin etkili olduğu bir dönemi ifade ettiği söylenebilir.

 3- Soruşturmak: Evlenirken alacağımız kızın veya damat olacak gencin durumlarını ve ailelerinin durumlarını öğrenmek için soruşturmak da faydalıdır. Yalnız sorulacak kimseler çok önemlidir. Onun için bu hususa çok dikkat etmeli, herkese kanmamalı ve her söze inanmamalıdır. Mümkün olduğu kadar tarafsız ve sözüne güvenilir kimselere sorup bilgi edinilmelidir.

 4- Duâ: Kişinin bütün bunlardan sonra bir de abdest alıp iki rekât namaz kıldıktan sonra duâ etmeli ve geleceği hakında Allah’tan hayırlısını dilemelidir.

5- İstişare: İstişare değişik görüş ve tecrübeleri dinleyip değerlendirerek en uygun kararı almayı kolaylaştırır. Çünkü istişare, kişisel ve sosyal problemlere sağlıklı çözüm üretebilmek için önemli bir karar mekanizmasıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İş hakkında onlarla müşavere et, danışıp kararını verdiğin zamanda artık Allah’a güven, çünkü Allah kendisine dayanıp güvenenleri sever” (Al-i İmrân 3/159) Peygamberimiz (s.a.v.): “Bir millet, istişare yaptığı sürece zillete düşmez” 7 buyurarak istişare danışma prensibinin İslâm’daki önemini açıkça ortaya koymaktadır.

 İstişarede, sorunları çözme ve bereket vardır. Kendi başına hareket etmede ise çözümsüzlük, tıkanıp kalmak vardır.  Çünkü her işte olduğu gibi evlilik öncesinde de büyüklerle istişare yapılmalı ve fikir alışverişinde bulunulan biri olmalıdır. Bu sebeple istişare yapılmalı ve daha sonra evliliğe karar verilmelidir. Tercih ve karar aşamasında, aday ile adayın anne-babası, büyükleri hatta akrabalarının katıldığı istişârî bir toplantının yapılmasında büyük yarar vardır. Evlilik teklifi bütün yönleri ile değerlendirmelidir.

Evleneceği eşini seçerken dikkat etmek sadece erkek tarafına mahsus değildir. Kız tarafı da damat seçerken aynı özeni göstermelidir. Çünkü iki tarafın da seçmesi ve seçilmesi söz konusudur. Eş secerken her şeyden önce, evlenecek olanlar birbirlerini istemelidir. İstemeyerek olan hiçbir şeyden hayır gelmez. Memleketimizin bazı yörelerinde ana-babalar çocuklarını istemedikleri kimselerle evlendiriyorlar. Hâlbuki istenmeyen evlilik eşlere huzur sağlamadığı gibi aileleri için de çok üzücü oluyor. Toplumda bu çeşit hadiselere sık sık rastlanımaktadır. Nitekim boşanmaların bir kısmı bu yüzden meydana gelmektedir. Bu hususta haksızlığa uğrayanlar daha çok kızlar olmaktadır. Bunu yapan büyükler de daha sonra ömür boyu pişmanlık duyuyorlar. Bu itibarla aile büyükleri çok dikkat etmelidirler.