Gökhan Erek / Özel Haber

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın,14 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen Bağdat ziyareti sırasında ikinci bir Güvenlik Zirvesi yapıldı. İki ülke arasındaki İkinci Güvenlik Zirvesi’nde Türkiye’nin en önemli beklentilerinden biri de PKK’nın, terör örgütü olarak tanınmasıydı. Ancak Bağdat Yönetimi tarafından alınan karara göre PKK Terör Örgütü olarak değil yasaklı örgüt ve güvenlik tehdidi olarak açıklandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en son 12 yıl önce Başbakan iken Irak’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından gerçekleşen resmi ziyarette Irak ile imzalanacak işbirliği, ortak çalışmalar ve özellikle de Irak tarafından PKK’nın terör örgütü olarak ilanı merakla beklenen konular arasında yer alırken Irak Yönetimi PKK’yı terör örgütü olarak açıklamadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Irak ile PKK’nın bitirilmesi için Irak ile ortak çalışmalar yürütüleceğini söyledi.

Biz de PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesinin Türkiye ve bölgeye katkılarını, Irak Yönetimi’nin PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesi için yapması gerekenleri, PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesi durumunda yaşanacakları Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ODAP Kurucu Direktörü Dr. Ali Semin ile konuştuk.

ANAYASAL SORUMLULUK ALACAK

Irak’ın PKK’yı, terör örgütü olarak tanımadığını, yasaklı örgüt ve güvenlik tehdidi olarak tanıdığını hatırlatan Dr. Semin, şunları kaydetti, “Çünkü Irak Anayasası’nın 7. Maddesinde “Herhangi bir grup veya örgüt; Irak topraklarını kullanarak komşu ülkeleri tehdit etmemelidir”  diyor. Bu Irak Anayasası’nın 7 maddesidir.  Eğer ki Irak Hükümeti, Irak tarafı, PKK'yı terör örgütü olarak tanırsa; o zaman anayasal bir sorumluluk alacak, terörle mücadele etmesi gerekecek, PKK Terör Örgütü’nü Irak'tan tamamen silmesi ve çıkarması gerekecek.” 

KENDİNİ HAZIR HİSSETMİYOR 

Irak tarafının, PKK’yı terör örgütü görme konusunda kendini hazır görmediğini  aktaran Dr. Semin, “PKK Terör Örgütü yapılanması 90’lı yıllardan beri Irak'a yerleşmiş durumda ve Irak‘ta özellikle Kürt gençlerinin çoğu PKK Terör Örgütü içerisinde yer alıyor.  Onun için sadece Türkiye, Suriye, İran'dan olan PKK'lılar değil; aynı zamanda Irak'taki Kürt gençlerinin de  katılmasından dolayı mücadeleyi biraz zorlaştırıyor.  Onun için olarak bu yapıyı terör örgütü olarak değil tamamen bir yasaklı örgüt ve güvenlik tehdidi olarak  algılamaktadır.” ifadelerine yer verdi. 

ÖNEMLİ BİR AŞAMA

Irak’ın, PKK’yı yasaklı örgüt olarak açıklama kararının önemli bir aşama olduğunun altını çizen Dr. Semin, “Ancak sadece yasaklı bir  örgüt olarak bir başlık atmak olmuyor. Nasıl yasaklı örgüt olacak, nasıl güvenlik tehditi oluşturacak Irak için, onların tartışılması gerekiyor ama bu anlaşmada detaylara girilmediğini  görüyoruz.  Belki bunu basına  yansıtmadılar Ama şimdi Cumhurbaşkanı ziyareti sırasında bana göre bunun da  detayları ortaya çıkacak.”

IRAK’TAN ÇIKARILMASI GEREKECEK

Dr. Semin, Irak’ın PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesi durumunda; Irak'tan çıkarılması gerektiğinin altını çizerek, “Bu Irak için önemli. Bölge için önemi ise şu şekilde; Irak böyle bir adım atarsa; muhtemelen bundan sonraki süreçte, PKK'nın en azından bölgede barınmaması gerekecek. Ortadoğu'dan PKK terör örgütünün çıkarılması anlamına gelecek.  En azından Irak topraklarından çıkanlar için söylüyorum.” şeklinde konuştu.  

NEREYE GİDECEKLER?

PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesi durumunda iki senaryonun olacağını belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Bunlar nereye gidecek? Daha önce de bilindiği üzere Ermenistan'a gitmesi bekleniyor. Onun dışında İran'a gitmeleri  bekleniyor. Bunlar giderse, nereye gidecekler, nasıl olacak? Tabii ki biraz orta vadeli bir durum.” ifadelerini kullandı.  

TCMB'nin faiz kararının ardından ilk değerlendirme "Faiz kararlarının kesin sonuçlarının takip edildiği bir toplantı" TCMB'nin faiz kararının ardından ilk değerlendirme "Faiz kararlarının kesin sonuçlarının takip edildiği bir toplantı"

TÜRKİYE’YE ARTILARI

PKK’nın  Irak tarafından yasaklı örgüt ilanının, Türkiye için artılarını sıralayan Dr. Semin, “Türkiye'nin operasyonlarını, Türkiye'nin Irak'taki haklılığını, ‘terör örgütünün artık sadece Türkiye için bir tehdit değil aynı zamanda Irak hükümeti için de,  Irak halkı için de  bir tehdittir’ anlamına gelmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaret o yüzden çok önemlidir.” dedi.

İLİŞKİLER ZİRVE YAPACAK

Irak’ın, PKK’yı terör örgütü olarak tanıması durumunda, Türkiye Irak ilişkilerinin zirve yapacağını vurgulayan Dr. Semin, şunları kaydetti, “Onun için bu süreç de biraz daha farklı bir duruma girecektir. Irak açısından yapılan açıklamalarda ise Irak tarafı özellikle bu ziyareti Irak ve Türkiye için stratejik bir çerçevede ilişkilerin güçlendirilmesi için önemli olduğunu vurguluyor.”

MÜDAHALEDE BULUNMA HAKKI DOĞAR

PKK’nın, Irak tarafından terör örgütü olarak ilan edilmesi durumunda, Irak’ın Türkiye ile işbirliği halinde müdahalede bulunma hakkının doğacağını dile getiren Uluç Özülker, “Ama bu anlaşmaların bir bölümü, Meclis’ten falan da geçecek. İlk Adım olarak önemli bir adımdı.  Bugüne kadar terör örgütü olarak açıktan ilan edilmiş bir durum yoktu ortada.  Bu şekliyle ‘Ben kabul ediyorum’ diyor.” ifadelerini kullandı. 

BİR ADIM DAHA İLERİ GİTMEK GEREKİR

Özülker, Irak tarafından alınan yasaklı örgüt kararının; işbirliği üzerinde ortaklaşa hareket ederek, sorunların gündeme taşınıp bitirebilecek noktaya getirmek için de bir adım daha ileriye gitmek gerektiğini belirterek, “Şu an yapılan anlaşmalar cumhurbaşkanları düzeyindedir.  Artık sadece orada laftan ibaret “PKK terör örgütüdür” demiyor ama sonra ne olacak peki? dedi."

HER İKİ TARAFA DA ZARAR VERECEK KONUMDA 

PKK Terör Örgütü’nün, her iki tarafa da zarar verecek bir konumda olduğunu anımsatan Özülker, sözlerine şu satırları ekledi, “Özellikle Kuzey Irak'ta, Kandil’de de biraz zayıfladılar ama başka bir şey daha var. Onu da görmek lazım, çok önemli;  bizim güvenli bölgemiz var.  Bu güvenli bölgede  de küçük askeri birliklerimiz de var.  Orada mevcudiyetimiz biliniyor ama biz her seferinde buraya girip çıkmak mecburiyetindeyiz. Çünkü öbür türlü olursa Uluslararası Hukuk açısından değil ülkenin işgali noktasına  getirilmiş olur.” 

 İŞGAL DEĞİL İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI

Türkiye’nin Suriye'nin kuzeyinde olduğunu anımsatan Özülker,   “İlhak etmedik diyoruz ama oraya bir sükunet, barış getirdik. Suriye'de de aynı şey var ve varlığımız biliniyor.  Buraya da aynı şekilde kalıcı bir bütün olarak oraya girdiğimiz zaman Uluslararası Hukuk açısından işgal değil; işbirliği anlaşması ile yapılmakta olan ortak bir faaliyet haline de dönüştürülmesi lazım.”

TERÖR ÖRGÜTÜ DİYEMİYORLARDI

Şu anda hedefin Bölücü Terör Örgütü PKK olduğunu aktaran Özülker, şunları kaydetti, “Irak’ın başlangıçta atmış olduğu adım önemliydi. Çünkü bugüne kadar ‘terör örgütü’ diyemiyorlardı, onu da düşünmek lazım.” 

BARZANİ NELER YAPTI?

Barzani’nin Kürt Devleti kurmaya çalıştığını anımsatan Özülker, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Barzani, İran ile işbirliği yaptı. Ama iş bitti. Ama diğer tarafta talebi bunları da dikkate almayan bir konumda.  Halbuki şu sırada yapılan bu anlaşmalar; Irak ile Türkiye'nin işbirliği halini resmi bir karşıtlık noktasına taşınmış olan PKK ile ilgili bir gelişmedir.”