Kastamonu kent merkezindeki Pırlaklar Camii imam hatibi Yusuf Dalkılıç, hayırseverlerinde desteği ile her gün yatsı namazından sonra cemaate yemek ve tatlı ikramında bulunuyor. Yani sevgiyi tam manasıyla yaşayıp, yakındakilere de sevgiyi sevdirmeye gayret ediyor. Kendisini kutluyoruz. 
İmam hatip Yusuf Dalkılıç, bu çalışmasının yanında özellikle engelliler ve yaşlılar hatta bilhassa gençlere çeşitli konularda destek sağlamaya çalışıyor. 
Bu gayretlerinin dışında yemekten sonra vatandaşlarla çay içip sohbet ediyor. Onların sorularını cevaplayarak hizmet ve tebliğ konusunda çaba sarf ediyor. 
Yatsı namazından sonra yemek ve tatlı ikramı vatandaşları birbirine kenetliyor. Dostluk ve kardeşlik duygularını8 pekiştiriyor. 
Evet, esas gaye sohbet. Bizim samimi sohbetlere çok ihtiyacımız var. Televizyon zamanımızın uzun bir bölümünü yeterince işgal ediyor. İmam hatip Dalkılıç, bizi eski günlere götürüp sevgi ve saygıyı geliştiren sohbetlerin devamını temenni ediyoruz. Sohbetler bizim kaynaşmamızı sağlıyor. En azından birbirimizin birlikteliğini pekiştiriyor. 
Yatsı namazı sonrası yemek, o bölge insanını bir araya getiriyor. Birde çayın eşliğinde sohbet, muhabbet, bizim için çok önemli. Biz sohbetlerle büyüdük. Şimdi bu alışkanlığımız yavaş yavaş yok oluyor. İnsanlar kendi içlerine kapanıyor. Problemde işte o zaman başlıyor. Yabancılaşıyoruz birbirimize. Sohbetler ve bir araya gelerek muhabbetler bizi hayata bağlar ve insanlarla kaynaşmamızı sağlar. Dostlar, sohbetleri artıralım ki birbirimizi sevip sayalım. İnanın birliktelik bir çok dertlerimize derman olacak. 
Şimdi psikolojik bunalımlar neden daha çok artıyor dersiniz eskiye nazaran? Diyalog yok, kaynaşma yok, birbirimizin dertleriyle dertlenmek yok. Sonunda ne oluyor? Soğuk buz gibi toplumlar oluşuyor. Zaten üst akılında istediği bu değil mi? Bölmek, parçalamak. Çünkü o zaman işi daha kolaylaşıyor. Küçük toplulukları yutmak onlar için daha basit oluyor. Onların bu planlarına alet olmayalım, sevelim, sayalım birbirimize sımsıkı bağlanalım, kenetlenelim ki, bizi zayıflatarak bölmesinler. 
Sonuçta İmam hatip Yusuf Dalkılıç kardeşimize kalbi şükranlarımızı sunuyoruz ve çalışmalarında başarılar diliyoruz. Sohbetler bizi sevmeye ve sevgiyi sevdirmeye götürür.
Püf Noktası
Tevazunun böylesi
Ahmet Rufai Hazretleri, bir gün talebelerine:
İçinizde kim bende bir ayıp görüyorsa bildirsin, dedi. 
Müridlerinden birisi:
Efendim sizde büyük bir ayıp var, diye cevap verdi.
Ayıbını talebesine soracak kadar kendini aşmış bu mütevazi insan hiç kızmadı, talebesi böyle söylüyor diye üzülmedi, belki sadece ayıbından kurtulabilmek ümidiyle sordu;
Söyle dedi kardeşim, o ayıbım nedir*
Talebe gözleri dolu dolu:
Bizim gibilerin size talebe olmnası, dedi.
Bu söz gönüllere çok tesir etmiş, sohbette bulunan herkes ağlamaya başlamıştı. Ahmed Rufai Hazretleri'de ağlıyordu. Bir ara sadece; Ben sizin hizmetçinizim, ben hepinizden aşağıdayım diyebildi.
Felakete sürükleyen huylar
Şu on huy insanı felakete götürür: Kibir (kendini başkalarından üstün tutma, büyüklük taslama). Cimrilik. Ucb (kendini beğenme, gururlanma). Riya(gösteriş, ikiyüzlülük). Haset (kıskançlık, çekememezlik). Gazap (kızgınlık, öfke). Çok yeme hırsı. Çok söz söyleme hırsı. Mal sevgisi. Makam sevgisi.