Kılınç, geçitiğimiz yüzyıllarda yalnızca ibadet maksadıyla konuşulan İbranice'nin dilbilim alanında olduğu kadar tarihsel gelişim anlamında da ilerlediğinden ve bu dilin İsraillileri ortak bir kültürde topladığından bahsetti. Kılınç, Filistin meselesi konusunda yönelttiğimiz sorularımıza yanıt vererek, hem konunun İslam Dünyası’ndaki yerini hem de İbranice’nin geçtiğimiz yüzyılda Yahudiler arasında yarattığı kültür bilincinin Filistin’e etkisini anlattı. 

İbranice Dirildi Filistin Işgal Edildi 1

İbranice ile Filistin meselesi arasında nasıl bir bağlantı görüyorsunuz? Bu dil Filistin topraklarında neye etki etmiştir?

Yahudiler geçtiğimiz yüzyılın başına kadar ortak bir dil konuşmuyorlardı. Avrupa’dan gelen Yahudiler kendi yerel dillerini konuşuyordu. İspanya'dan gelen Yahudiler başka bir aksan konuşuyorlardı. Bunun yanında diyelim ki 1800'lü yılların sonunda Kudüs sokaklarına kulak verseniz, Türkçe, Arapça, İspanyolca, İtalyanca, Fransızca, Rusça ve Farsça gibi birçok dili duyabiliyordunuz. Dolayısıyla İbranicenin tekrar diriltilip Yahudiler arasında ortak bir dil haline getirilmesi ve Filistin topraklarına Yahudilerin getirilmesiyle birlikte orada giderek yoğunlaştıkça onlar arasında bir duygu ve kültür bütünlüğü oluşturdu. Böylece Filistin toprakları bir taraftan yavaş yavaş işgal edilip, bütün insanların oradan uzaklaştırılıp, vatanlarından kovulup yerlerine Yahudilerin gelmesiyle birlikte Filistin topraklarında Yahudiler kendi aralarında okullar kurdular, tarih kitapları yazdılar, üniversite ve liseler kurdular. Dolayısıyla İsrail kuruluşundan çok önce Filistin topraklarında devletin kuruluşu için kültürel ve duygusal bir alt yapı oluşmuş oldu, İbranice'nin konuşma dili haline getirilmesiyle.

Kassam Tugayları kendini feda mı etti? Hamas'ın şartlı teklifine İsrail ne yanıt verecek? Kassam Tugayları kendini feda mı etti? Hamas'ın şartlı teklifine İsrail ne yanıt verecek?

İbranice Dirildi Filistin Işgal Edildi 2

Sizce Müslümanlar arasında Filistin meselesiyle alakalı hangi konunun mutlak bilinmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Bütün bunlara baktığımızda benim şahsi kanaatim her Müslüman’ın Yahudi konusunu dahi iyi anlaşılması için Yahudi tarihçi İlhan Pape'nin "Filistin'de Etnik Temizlik" adlı kitabı okuması gerektiğine düşünüyorum. O kitapta çok enteresan bilgiler var mesela diyor ki 1945-46 gibi İsrail'in kuruluşuna çok az kala bir zamanda bile Filistin topraklarındaki Yahudi mülkleri ve toprakları yüzde 5'i geçmiyordu. Bu çok önemli bir bilgi. Dolayısıyla buraya nasıl sahip oldular? Buradaki insanları kovdular, katliama uğrattılar bu önemli bir nokta. Kitapta ayrıca bütün Filistinli köylerin nasıl boşaltıldığı buradaki insanların nasıl öldürüldüğü ve onlara neler yapıldığı anlatılıyor. İşte bizim bu detayları çok iyi bilmemiz gerekiyor. Çünkü maalesef Türkiye'de bir genelleme var, "onlar topraklarını sattılar" gibi ama bütün tarihi gerçekler ve arşiv bilgileri ve yaşananlar bunun tam tersini söylüyor.

Filistin’de yaşanan katliamlar konusunda sesi en gür çıkan Türkiye olsa da burada başka devletlerin sesini o kadarda duyamıyoruz sizce neden?

Ne yazık ki en büyük sorunlarımızdan biri bu parçalanmışlık ve bölünmüşlük, zira Filistin davası dendiğinde her ülke kendi menfaatine göre tavır alıyor. Buda ortak bir sonuca varmayı engelliyor.

Sizce Filistin meselesi Filistinlerin mi sorunu mudur?

Bu anlayış ne yazık ki bölgede birlik olamayışının temel sorunudur. Çünkü Filistin meselesi tüm hatta tüm dünyanın sorunudur. Nihayetinde orada insanlığı ilgilendiren ve Müslümanları da aşan bir problem var.

İbranice Dirildi Filistin Işgal Edildi 3

Peki Filistin konusunda buradan Müslüman dünyasına bir çağrınız var mı?

Filistin'de devam eden bir soykırım var. Nihayetinde bu soykırımın ortadan kaldırılması için kişilere düşenler var, devletlere düşenler var. STK'lara düşenler var. Herkes ne olursa olsun bütün imkanlarını ve gücünü sonuna kadar kullanıp bu sıkıntının ortadan kalması için mutlaka bir adım atması lazım. Mesela Refah Sınır Kapısı'nın açılması lazım. Mısır'a bütün dünyanın yapmış olduğu bir çağrı bu. Şuan da binlerce yardım tırı sınırda bekliyor. Sınırın iç tarafında insanlar açlıkla boğuşuyor, sınırın dışında ise içeriye sokulmasına müsaade edilmeyen tırlarda yiyecekler dolu mesela. Bu tarz çağrılarımızı yineliyoruz.