Bazı olayları ,Anlık yaşıyoruz. Ya da bir müddet sesimiz yükseliyor. Sonra başka bir olay yaşanana kadar, sessizliğe bürünüyoruz. Geçenler de yaşanan vahşet bir olayın ardından hemen hemen her kesimden insanlar ayaklandı.Her ağızdan söylenen cümleler zaman zaman küfürler ile noktalandı. Medya günlerce yayın yaptı. Eline kalem alan yazdı. Sinirler gerildi.Özellikle anne -babalar İsyan ettiler. 3,5yaşında bir çocuğa yapılan iğrenç bir olay.(tecavüz) Kendini hasta olarak nitelendiren insan bile denilmeyecek varlık,gerçekten hasta olduğu için mi böyle aşalık bir olayı gerçekleştirmiş ti!? Hasta olduğunun farkına varmış ise neden tedavi için bir hastaneye başvurmamıştı ki!? Daha vahimi ailesinin ve mahallesinde yaşayan insanların bu insan müsvettesini savunmasıydı. Belkide ona hasta olmadığını kabul ettirmişlerdi. Ruh hastalıklarının altında yatan sebepler, genellikle çocukluk dönemlerinde yaşanan vahim olaylardan oluşmaktadır. Çocukluk dönemlerinde yaşanan iz bırakan acılar , yıllar sonra ortaya üzücü olayları yaşattığında anlaşılmaktadır. Tıpkı Bambu ağaçı gibi. Beş sene toprak altında sessizce yatan Bambu ağaçı tohumu birden toprak üstüne çıkartarak hızla büyütür. Artık yükselen ağaça sadece baka kalırız. Bazı olaylar gibi,sadece seyredilir!! Çocuktur anlamaz!!! Bu kelime , artık lûğatlardan silinmeli. Yaşanan iğrenç ve yürek ağlatan bu olay ya da olaylar.. Maddi sıkıntı yaşayan ya da tahsil hayatı olmamış insanlardan oluşmamaktadır. Bu gün ünlü insanlar diye tabir ettiğimiz kişilerin özel hayatlarında yaşanan iğrençlikler zaman zaman gündeme bomba gibi düşmektedir. Neden bilinmez ama olay anında ört pas edilir. Kimse onun idamını istemez. Paranın yokluğu ile vurduğu ya da Paranın varlığı ile doyumsuzluk yaşattığı insanların gerçek bir tedavi altına alınıp, Normal insanlar haline getirilmesi için Projeler üretilmeli .Ve tedavi edilmeleri için Özel hastaneler kurulmalı. Kesinlikle bu bir hastalıktır. Yaşanan olayın ardından”İdam edilsin”kelimesini kullanmak en kolay olanıdır. İdam edilse bir kişi yok olacak. Gebermeyi elbette fazlasıyla hak ediyor. Lakin çözümsüz bir yoldur. Şuan her ülke de, bu gibi olaylar yaşanmaktadır. Köylerde yaşanan olaylar!!! Şuan toprak altında yatan günahsızlar ile dolu...Öldürülen çocuklar ,genç Kızlar ... Evladına , gelinine,komşu çocuğuna ... Tecavüz eden kişiler aramızda sakin ,kişilik sahibi efendi kişiler olarak var olmaktalar. Evet bu kadar kesin konuşuyorum. Bu insanlar kendilerini asla yansıtmamaktalar. Sanal alemlerde çocukların çıplak resimlerinin yayınlanması , kabul edilmeyecek bir iğrençliktir. “Aman çocuktur ne olur!?” Kelimeleri duymaktan artık yorulduk!!! Çocuklar bizlere yaratanın en değerli emanetidir. Bizlerin canı olması emanetin değerini Kat kat artırır. Bir çocuğu dünyaya getirmek ;anne karnına girdiği andan itibaren yetiştirmeye başlamaktır. Dinimiz İslamda çocuk terbiyesine fazlasıyla önem verildiği görğlmektedir. Yaşanacak olayların önüne geçmek için Yapılmaması gerekenler yazılır ve anlatılır. “ 7yaşından sonra erkek ve kız çocuklarınızı aynı oda da yatırmayın. Mahrem olan kişiler(baba,dede,amca,- dayı ve kardeş) İle aynı yatakta asla yatırmayın.”(hadis) Yaşanmış olayların bizlere ibret olması Gerekmekteyken,sadece seslerimiz yükselmektedir. Çocuklarımızı yalnız başına sokaklara oyun oynaması için bırakmayalım. Evlatlarımızı yabancı ya da yakın kişilerin sarılıp öpüp vücuduna dokunmamasını öğretelim. Lütfen bir çocuğu tanısak bile Dudaklarından öpmeyelim. Yanlış her yerde yalnıştır. Abinin veya ablanın kızı-oğlu dahi olsa... Çocuklarımızın başlarına bir üzücü olay gelmeden tedbir alalım. Yağmurun altında ıslandıktan sonra Şemsiye bulsan ne olur ki!!! Sevgilerimle değerli Okurlarım.