Cinsel istismar; bir yetişkin tarafından çocuğun cinsel haz almak için kullanılması olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de çocuklara yönelik taciz ve tecavüz gibi cinsel istismar olayları gittikçe daha sık duyulur oldu. Çocukların cinsel taciz ve istismara uğraması diğer pek çok toplumda olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak görülen acı bir gerçeğidir. Cinsel istismara en çok maruz kalan taraf kız çocukları olmaktadır. Erkek çocuklar da, seyrek olsa dahi cinsel tacize uğramaktadır. Bu nedenle, çocukların cinsel tacizden, istismardan haberi olmalı. Anne-babaların, bu konularla ilgili çocuklarını bilgilendirmesi gerekir. Çocukları, cinsel tehlikeler konusunda eğitmek, cinsel eğitimin temel konularından birisidir. Bunun yaşlara göre anlatımı ve açılımı vardır. 4 yaşından başlayarak anlatılan olaylar ergen olana kadar sürer ve tamamlanması, çocuğun merak ve sorularına göre şekillenir. Anne-babalar bunları çocuklarının yaş ve seviyelerine göre, özellikle 9-10 yaşına gelmiş kızlarına mutlaka anlatmalı ve öğretmelidirler. Bu konuda eğitimin birinci şartı, çocuk anne-baba arasında, iletişim ve cinsel konuları konuşabilme alışkanlığıdır.  Böylece çocuk, karşılaştığı sorunları daha başlangıç safasındayken anne-babasına haber verebilir. Çocukların cinselliğe ilişkin bilgileri öğrenmesinde bir başka önemli konu da, yakın ya da uzak çevreden gelebilecek istismara karşı bilinç kazanmasıdır. Birey, vücudunun kendisine ait ve özel olduğunu bilmelidir. Çocuk, cinsellikle ilgili sorularının cevaplarını ailesinden alırsa cinsel istismara uğramada kandırılma ihtimali de azalır. 
Çocuklarınıza sizin izniniz ve bilginiz olmadan herhangi bir yere gitmemeleri gerektiğini iyice öğretin. Çocuğunuza yabancı kişilerden sizin müsadeniz olmadan para, bir hediye, yiyecek vb. almaması gerektiğini iyice öğretin. 
Yabancılardan gelebilecek cinsel tehlikeler için, çocuk eğitimi dengeli olmalıdır. Uyarı aşırı olursa, çocuk her karşılaştığı, tanımadığı kişi karşısında korkuya kapılabilr. Çocuklar trafik kazalarından korunmak için, arabalar konusunda uyarılırken, nasıl araba korkusu oluşturulmuyorsa, insanlar konusnda da, insan korkusu oluşturulmadan eğitilmelidir. Bunun için çocuk, yetişkinlerin normal olmayan davranışlarını anlayabilmeli ve böyle durumlarda yapması gerekenleri bilmelidir. 
Çocuklara, kendilerine istemedikleri bir davranış yapılması durumunda “hayır” diyebilmeyi, iyi ve kötü dokunma kavramlarını öğretmek ve kötü dokunma olarak nitelendirilebilecek bir olayla karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini uygun bir dille ifade etmek, ona istemediği şekilde dokunan kişi ısrar etse bile kesinlikle bunu “sır” olarak saklamaması gerektiğini ve ancak gerçeği söylerse onu koruyabileceklerini anlatmak gerekir. Cinsel istismara mâruz kalan çocukların yaşa göre dağılımları incelendiğinde; %30’unun 2-5,  %40’ının 6-10,  %30’unun 11-17 yaş grubunda olduğu görülmekte. Bir başka deyişle olguların %70’ini küçük yaş grubu oluşturmaktadır  Çocuklara ahlak eğitimi verilmeli. Çocuklar neyin iyi, neyin de kötü olduğunu bilmelidir. Çocuklar kesinlikle cinsel içerikli her türlü yayından, buna bağlı olarak televizyon ve internetten uzak tutulmalıdır. Çocuğunuza internet ve cep telefonu kullanımı hakkında bilgiler vermelisiniz. Böylece ona kendisini korumayı öğretmiş olacaksınız. Çocuklarımıza sağlıklı bir cinsel eğitim verir, taciz konusunda bilgilendirir, kendisini nasıl koruyacağını öğretirsek korkmamıza gerek kalmaz.  Cinsel terbiye çocukların büyüyüp gelişmesine göre yoğunlaşan bir seyir takip eder. Kızların anneleri, erkeklerin babalarınca eğitilmeye başlamaları en uygun olanıdır. Çocukları cinsel tacizden ve istismardan korunmayı sadece çocuklardan beklemek problemi çözmeye yetmez. Çocuklar ve gençler aynı zamanda birbirlerine karşı cinsel yönden zararlı şekilde davranabilmektedirler. Anne baba olarak, çocukların okula gidiş-dönüş saatlerini, kimlerle arkadaşlık yaptıklarını, kimlerle nerelere gittiklerini ve ne zaman eve döneceklerini yakından takip etmemiz gerekir.Cinsel tacize karşı çocuklar, kendi bedenini koruma refleksi ile büyümeli. Mahremiyet; gizli olma durumu, gizlilik demektir. Mahremiyet insanın özelidir, bir ihtiyaçtır ve bir özgürlüktür. Ebeveynler mahremiyet anlayışını ve utanma duygusunu, küçük yaşlardan itibaren çocuklarına kazandırmalıdır. Çünkü mahremiyet duygusu geliştiren çocukların istismar riski azalırken, sağlıklı cinsel kimlik gelişimleri de hızlanır. Aynı zamanda mahremiyet duygusu çocuğu cinsel istismarlara karşı koruyan bir sigortadır.  Fert ve toplumların ruhen ve bedenen sağlıklı yetişmelerinde din ve ahlâk eğitiminin önemi çok büyüktür. Bu nedenle, ailelere, eğitim kurumlarına ve  sorumluluk taşıyan herkese büyük vazifeler düşmektedir. Bu vazifelerin başında da sorumlu olduğumuz çocuklarımızı ve yakınlarımızı, her türlü gayri İslami ve gayri ahlaki ortamlardan uzak tutmak gelmektedir. Özellikle çocuklarımızın arkadaş çevresinin ve etkileşim ortamları dikkatle izlenmelidir. Dolayısıyla Müslümanlar dünya ve ahret saadeti için, İslam’ın inanç esaslarına, ibadet ilkelerine, ahlak kurallarına uymak zorundadır!