Ülkemizde Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma isimlerini taşıyıp Türk ve Müslüman gibi görünürlerken, aslında gizli Yahudi olan bir topluluk vardır. Yakın tarihimizde en kritik aşamalarda ekmeğini yedikleri milletimize ve vatanımıza en feci, en vahim ihanetleri, örtülü şekilde yaptıkları halde yeterince tanıyamama garabetini gösteren bir vatanda yaşıyoruz.
Üstelik bu konu hakkında bilimsel çalışmalar neredeyse yok gibidir. Mevcut olan birkaç tane çalışma ise yine bu gizli topluluğun kontrolü altında yapıldığı için dişe dokunacak bilgi ve belgelerden uzaktır. Öylesine etkili ve güçlüdürler ki Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde köşe başlarına getirdikleri elemanları vasıtası ile kahramanları hain, hainleri ise kahraman gösterecek kadar aldatıcıdırlar.
Aslında “Dönme” olarak bilinen bu gizli Yahudilerden meydana gelmiş topluluğu tespit etmek için çok da gayrete gerek yoktur. Üsküdar’daki Bülbül Deresi mezarlığında küçük bir araştırma ve mezar taşlarındaki ifadeler; yeterince bilgi verecektir. Zira nasıl bir gizlilik içinde yaşadıklarını ve insanları aldatmaktan dolayı ne derece güçlük çektiklerini ifade eden yazılara rastlamak çok kolaydır.
Peki, nasıl oluyor da hala gizli kalıp sinsi faaliyetlerine devam edebiliyorlar? En meşhur ve etkili isimlere sahip oldukları halde bütün bunları gizleyebilmek elbette çok büyük bir başarıdır. Mesela Yalçın Küçük gibi araştırmacılar yazdıkları eserlerde Sabetaycıları tespit edip deşifre ettiği halde nasıl oluyor da M. Kamâl gibi en önemli şahsiyetlerden bahsedemiyor? Etrafında dönüp ima etmek; fakat ismini söyleyememek nasıl bir iştir?
Bunu 5816 sayılı kanun kapsamında görüp hapis veya itibar tehlikesi ile izah etmek doğru bir yaklaşım olamaz. Zira Küçük, tanıdığımız kadarıyla cesur bir insandır. Hakaret etmeden bilgi ve belgeleri açıklayacak kadar edebi yeteneği de vardır. Belki de tehdit almış olabilir, kimbilir. Her ne ise, bunun cevabını kendisine bırakarak bu gizemli ve çok etkili topluluk hakkında kısa ve özlü bilgiler vermeye çalışalım.
Bu topluluk Karakaşiler, Yakubiler ve Kapâniler olmak üzere üç büyük kola ayrılmıştır. Bir dönem sadece kendi gruplarından kız alıp verdikleri halde şimdi bunu sürdürmekte güçlük çektiklerinde şüphe yoktur. Fakat gizemlerini korumaya devam ediyorlar.
Yeni nesil dönmeler; asla bu gizli Yahudiliği kabul etmediği için bu çok etkili topluluk son günlerini yaşamaktadır. Gerçekten de kendini her daim gizlemek ciddi kişilik bozukluklarına ve aile içi evliliklerden dolayı da sakat doğumlara neden olduğu için çözülme aşamasına girmişlerdir.
Ülkemizdeki Müslüman topluluklarını birbirine düşürerek işin içinden kolayca sıyrılabilmiş ve çok beceriksiz asker ve bürokratı layık olmadıkları halde üst düzeye getirebilme başarısı göstermişlerdir.