Öteden beri kendilerinin hiç yanlışları, kusurları yokmuş gibi gelinler, kaynanalarından; kaynanalar da gelinlerinden şikâyet etmişlerdir. Evliliklerde kritik anlar yaşanmasına sebep olan en önemli faktörlerden birisi de gelin-kaynana arasındaki geçimsizlik ve iletişim çatışmalarıdır. Niçin çatışma çıkar? İki kişi arasındaki ilişki niçin bir çatışmaya dönüşür? Bunun bir değil birkaç sebebi olabilir.
1. İlişkinin bir güç savaşına dönüşmesi: Aslında aradaki çatışma bir nevi güç çatışmasıdır. Yani gelin rolündeki hanımın da, kayınvalide rolündeki hanımın da önemsedikleri aynı erkek için daha önemli ve öncelikli olduklarını ispatlamak istemeleri. Bir nevi egonun tatmini olarak da görülebilir. Bu anlayışlara bağlı olarak oluşan kıskançlıklar, kişileri ve aradaki erkeği ve aynı zamanda ilişkileri çok yıpratır.
2. Yanlış inanışlar: Kişiler yaşadıkları birtakım yanlış inanışlarından dolayı birbirlerine negatif duygular beslerler. Bazen birtakım olumsuz düşünceler üretir ve doğruluğunu tam olarak araştırmaksızın, bu düşünceler ışığında yanlış davranışlar geliştirirler.
Peki, yanlış inanışlar nelerdir?
Kayınvalideler için; “Bu çocuk benim, gelin beni oğlumdan ayıracak”, “Bu gelin oğlumu üzecek” , “Oğlumun sevdiği yemekleri ben bilirim ve yaparım, gelin ne anlar” , “Ne de olsa el kızı”, “Gelin aldım, öyleyse benim tüm hizmetimi görecek” türündeki yanlış inanışlar, gelinini kızı gibi görmesini, onu benimsemesini engelleyecek, olumsuz tutumlara girmesine neden olacaktır.
Gelin için; “Oğlunu benden kıskanıyor, o yüzden tek derdi bizi ayırmak” “Amacı hatalarımı gösterip eşimi benden soğutmak”, “Her fırsatta beni oğluna şikâyet ediyor”, “Beni hizmet etmem için almış”, “Bana büyü yaptırmış, çocuklarımı bana karşı dolduruyor”, “Bize yemek yapmasının nedeni, benden daha güzel yemek yaptığını oğluna ispat etmek.” gibi bazı yanlış ve olumsuz düşünceler, kayınvalidesine anne gibi sıcaklıkla yaklaşmasını engeller.
Erkek için, “Ne halleri varsa görsünler”, “Önce gelin olmayı becer, ondan sonra seni eş olarak kabul ederim”, “Annemi mutlu edemezsen beni hiç edemezsin.” türünden takıntılı veya umursamaz yaklaşımlar, çatışmanın daha da alevlenmesine neden olacaktır.
3. Çevresel faktörler: Kimi zaman gözlemlenen hatalı ilişki modelleri veya kimi zaman yakın çevrenin yönlendirici ifadeleri kişilerde ön yargılara ve dolayısıyla daha tanımadan yanlış düşünce ve davranışlara neden olur. Mesela, daha evlenmeden kendisine söylenen “Kaynanana kendini ezdirme, fazla hizmet edip sakın hizmete alıştırma, kaynana milleti gelinini kıskanır.” nevinden yanlış yönlendirmeler gelin adayını etkileyeceği gibi; “Oğlunu kaptırma, gelini çok şımartarak tepene çıkarma.“ türünden yanlış yönlendirmeler de kayınvalideyi olumsuz davranmaya itebilir.