Müslüman kişi, helâl yönden gücü nispetinde çalışmalı ve kazanmalı, israfa kaçmadan gerektiği gibi harcamalı ve hayırda bulunmalıdır. “Allah şüphesiz ki; iyilik yapanları (hayırda bulunanları) sever.” (Bakara, 2/195)

Günümüzde herkesçe malum olduğu üzere hayat pahalılığı yaşanmaktadır. Kiralara, gıda maddelerine ve diğer mamüllere, yani her şeye zam yapılıyor. Ekonomik kriz gerekçesiyle aşırı keyfi zam yapanlar da oluyor.Hayat pahalılığının önüne geçmek için yetkililer gereken tetbirleri almalıdır.

Hayat pahalılığından dolayı ekonomik olarak sıkıntı içerisinde olanlara yardımcı olmalıyız. Bilhassa kira ödemelerinde güçlük çeken kiracılara, ev sahipleri kolaylık sağlamalıdır. Ev sahipleri kiralara aşırı zam yaparak, kiracıları zor duruma düşürmemelidir.

İnsanlara hayatı kolaylaştırmalı, zorlaştırmamalı. Bukonuda Hz. Peygamber (s.a.v.), “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın” (Müslim, Cihâd ve siyer, 6) buyurarak, insanlarla güzel geçim için hayatı zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı olmamız gerektiğini, belirtiyor 

İnsanların başına bir sıkıntı geldiğinde, onların bu üzüntü verici durumuna seyirci kalmamalıyız. Çünkü onlar için ne yapmak gerekiyorsa, hemen yapmaya çalışmalıyız. İnsanlar birbirlerine yardımcı olması gerekir. Hz. Peygamber (s.a.v)’in: “İnsanlara merhamet etmeyene, Allah da merhamet etmez.” (Buhârî, Edeb 18) buyruğu üzere ilahi rahmete ve bağışlanmaya ulaşabilmenin yolu başta insana olmak üzere diğer canlılara da merhametli olmaktan geçmektedir. 

Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Allah’ın sana verdiği gibi, sen de insanlara iyilik et.” (Kasas, 28/77) Allah Teâlâ insanlara gerektiğinde yardım etmeyi emretmektedir. 

Hz. Peygamber (s.a.v.) de şöyle buyurur: “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Tirmizî, Fiten 76) İyilik yapmak kişiyi mutlu eder. Bu sebeple insnalar yeri geldiğinde birbirlerine maddi manevi yardımda bulunmalıdır.

Peygamberimiz başka bir hadisinde de şöyle buyurur: “Sizden her kim din kardeşine bir yardımı olacaksa bunu hemen yapsın, geciktirmesin.” (Müslim, Selâm 61–63) Peygamberimiz bu hadisinde kardeşlik anlayışını ve yardımlaşmaya verdiği önemi ortaya koymaktadır. 

İyi insan, elinden geldiğince başkalarına yardım eder. İslam dininde paylaşma ve yardımlaşmaya çok önem verilmiştir. İslam’ın beş temel esasından biri zekât ibadetidir. Zekâtın dışında her yıl ramazan ayında verilmesi vacip olan fitre de bir yardımlaşma şeklidir. Bunların dışında sadaka ve karşılıksız yapılan her tür yardımı içine alan infak da Müslümanların yardımlaşma biçimleridir.

Yüce Allah şöyle buyurur: “İyilik yapanlar, iyilik görür.” (Zümer, 39/10) İnsanlara maddi manevi iyilik yapmak gerekir. İyilik yapmak çeşitli şekillerde olabilir. Ailede, iş yerinde, okulda, yolculukta, akraba ve komşuluk ilişkilerinde ve diğer sosyal ortamlarda insanlara iyi davranmak, ihtiyaç duyulduğunda onların yardımına koşmak dinimizin üzerinde durduğu önemli hususlardan biridir. İyilik yapmak mutluluğa yatırımdır. İyilik yapanlar dünyada ve ahirette iyilik yapmanın faydasını görür.

İyilik sahibi insan her durumda, her şartta başkalarının iyiliğini düşünen kişidir. Kendi içinde bulunduğu şartları ne olursa olsun çevresindekiler ondan hep iyilik görmelidir. İslam ahlakının temel prensiplerinden birisi de iyilik etmek ve iyilikte bulunmaktır. İnsan, hayatı boyunca iyilik yapmaya çalışmalıdır. Bollukta, darlıkta, gençlikte ve yaşlılıkta iyilik yapmak iyi insan olmanın gereğidir.

İnsanlara iyilik yapmalı, çömert olmalı ve cimrilikten de sakınmalıyız. Çünkü Peygamberimiz, çömert olmanın mükafatını ve cimri olmanın cezasını bir hadis-i şerifte şöyle beyan etmektedir: “Cömert kişi Allah’a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah’tan uzaktır, insanlardan uzaktır. Cennetten uzaktır, cehenneme yakındır.” (Tirmizî, Birr 40)

İyilik yapanları, cömert olanları Allah sever, insanlar da sever. Cömert olmalı, cimri olmamalıyız. Cimrilik, “harcanması gereken malı sarf etmekten kaçınmak, para ve malı çok sevdiğinden dolayı, başkasına bir şey vermekten çekinmek” demektir. Cimriler parayı biriktirler, yardıma ihtiyacı olana yardım etmek istemezler. Bu sebeple, cimri olanları Allah sevmez, insanlar da sevmez.                         

Cömertlik insanları birbirine sevdirir, bağlar. İnsanlar kendilerine iyi davranılmasından memnun olurlar. İyi ve güzel davranışta bulunan ve insanlığın yararına çalışan kimseler herkes tarafından sevilir, sayılır ve örnek alınırlar. İyilik yapmak ve ihtiyacı olanlara yardımda bulunmak güzeldir. İyilik yapan da, yardımcı olunan da mutlu ve huzurlu olur. 

Mutluluk iyi şeyleri yapmanın mükafatıdır. Mutsuzluk da kötü olan şeyleri yapmanın cezasıdır. Dolayısıyla dünya ve ahirette mutlu ve huzurlu olmak için, yaşadığımız anı İslâm’a uygun yaşamalıyız. Her an doğru olan ne ise onu yapmalıyız.

İnsanlara iyilik yapmalı ve yardımda bulunmalı, bencil olmamalıyız. İnsanlara yardımda bulunmak için zengin olmak gerekmez, yapılan yardım az da olsa hayırdır, sevabı vardır. Herkes gücü nispetinde ihtiyaç sahiplerine katkıda bulunmalıdır. Cömertlik, Allah'ın verdiği nimetlere, şükürdür. Malı çoğaltır, bereketini arttırır. İnsanlara yardımda bulunan, başta cimrilik olmak üzere birçok kötü huy ve alışkanlıktan arınır. Bu nedenle çocuklarımıza, paylaşımı, iyilik yapmayı, insanlara faydalı olmayı öğretmeliyiz. Ne mutlu insnalara iyilik yapmaya gayret edenlere!