İYİ Parti’nin kurucu genel başkanı Meral Akşener, 2018 seçimleri sonrası siyaseti bırakma kararı aldıktan sonra partililer tarafından ikna edilerek tekrar genel başkan olarak devam etmişti

Akşener, 31 Mart seçimleri sonrası siyaseti bıraktı. Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu ve Tolga Akalın genel başkan adayı oldu.

Seçimde ilk turda Koray Aydın 472, Müsavat Dervişoğlu 370, Tolga Akalın 327, Günay Kodaz 2 oy aldı. İkinci tura gidilirken Tolga Akalın yarıştan çekildi ve kendisini destekleyenlere de herhangi bir adayı işaret etmedi. Günay Kodaz ise Koray Aydın’a destek istedi.

İkinci tura gidildiğinde ise Müsavat Dervişoğlu 611 delegenin oyunu alırken Koray Aydın 548 oyda kaldı.

Dervişoğlu, Ordu Fatsalı olup uzun yıllar İzmir’de MHP İl Başkanlığı yapmış bir isim. Koray Aydın’ın Trabzonlu olduğu da herkes tarafından bilinir. Kendisi, MHP’den kopuş sürecinde de liderlik yarışına girmiş, Akşener ön plana çıkmıştı. Dervişoğlu ise o süreçte Akşener’e destek vermiş ve tüm Türkiye çapındaki organizasyonlarda etkin rol üstlenmişti.

Her iki isim de daha önce MHP içerisinde de MHP lideri Devlet Bahçeli’ye rakip olmuşlardı. Koray Aydın o dönem 441, Müsavat Dervişoğlu 48 oy almış, Bahçeli ise 725 delegenin oyunu alarak tekrar genel başkan seçilmişti. Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu bu kez İYİ Parti için başkanlık yarışındaydı.

İYİ Parti’de yarışı Müsavat Dervişoğlu kazandı. Dervişoğlu, daha çok bağımsız “hür ve müstakil” politikanın devamı yönünde bir profil çizdi. Bunun yanı sıra Erdoğan karşıtlığına ilişkin olarak da “Sizlere yalvarıyorum, bana bir fırsat tanıyın; Recep Tayyip Erdoğan ile meydanlarda hesaplaşmak istiyorum.” dedi.

Bu fırsat Dervişoğlu’na verildi. Bunu nasıl kullanacak, etkisi ne olacak göreceğiz. İYİ Parti’deki yarış ülkücülerin yarışı idi. Tolga Akalın, Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, hepsi ülkücü gelenekten gelmiş isimler.

Koray Aydın, kulislerde Mansur Yavaş’a daha yakın isim olarak biliniyor. Eğer genel başkan olsa idi kuvvetle muhtemel 2028 Cumhurbaşkanlığı Seçimi sürecinde Mansur Yavaş’ın adaylığı ve tekrar Millet İttifakı’nın devam etmesi için çalışacaktı.

Dervişoğlu’nun ‘hür ve müstakil’ politikası ne derece karşılık bulacak? ‘Özü başına’ mı devam edecekler yoksa başka yollara mı sapacaklar? Onu zaman gösterecek. Ama ben ‘müstakil’ siyaset yerine belli konularda iş birliği arayışları içinde olmasını bekliyorum.

Dervişoğlu, dağılma süreci yaşayan İYİ Parti’yi toparlayabilir mi?

Böyle bir ihtimal var.

Ama, İYİ Parti diye bir parti kaldı mı?

Bu sorunun cevabını görmek için biraz süre geçmesi, hangi konularda nasıl bir tavır alınacağının görülmesi gerekiyor.

İYİ Parti’nin en önemli motivasyonu Erdoğan düşmanlığı idi. Bunu, Akşener zamanında da görmüştük, kuvvetle muhtemel bundan sonra da göreceğiz.

Siyasette tek başına Erdoğan karşıtlığı yeterli olur mu?

Belki bir yere kadar etkisi olur ama nihayetine bunun bir süreç olduğunu görmek gerekir, tek başına yeterli olmaz.

Her şeyden öte İYİ Parti’nin temel bir ideolojisi var mı? Onun Türk milleti tarafından görülmesi gerekiyor.

Sonraki süreçte de uygulayacağı politikalar ne olacak? Toplumun genel sorunlarına diğer partilerden farklı nasıl çözümler sunacak? Bunların hepsi belirleyici olacak.

Mesela benim en çok merak ettiğim husus bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş gibi isimlere mi destek verecek yoksa ‘müstakil’ bir aday çıkarabilecek mi?