“15 Temmuz Kahramanı” olarak tanınan fakat itirafçı olan FETÖ örgütüne mensup bir yüzbaşıdan sonra başka subaylarda itirafçı oldular. Umarım bunun arkası gelir ve bu dehşetli din yıkıcısı örgüt ortadan kaldırılır.
Etkin pişmanlık yasasından yararlanarak itirafçı olan bu subaylar ister istemez darbeden tam 6 ay önce biri ulusal diğeri yerel bir gazetede ve çeşitli haber sitelerinde yayınlananyazılarımı hatıra getirdi. Darbeden aylar önce hatta bir yıldan fazla bir müddetle FETÖ örgütünün darbe yapacağını haber verip hükümeti ikaz etmiştim. Fakat ne yazık ki gerekli tedbirler alınmadı. 
İşin kötüsü bir devlet yetkilisi çıkıp da “Yahu Allah senden razı olsun. Sen bizi zamanında ikaz ettin, tedbir almamızı söyledin” diye konuşmadı. Adeta sağır dilsiz ve kör gibi davranıldı. Halbuki bu yazılar bir gazetecilik başarısı ve çok değerli öngörülerdi. Gereği yapılsaydı 250 şehit ve 2000’e yakın yaralımız olmayabilirdi.
“Kamikaze Fetullahçı Darbe”yazısı ile yine darbeden beş buçuk ay önce ABD’nin Feto’ya darbe yaptıracağını, bunun başarısız olacağını fakat ülkemizin çok sıkıntılı bir döneme gireceğini de yazmış o tarihteki Başbakan Davudoğlu’nu ikaz etmiştim. İlginçtir bu yazıda 27 Mayıs 1960 darbesini haber veren Samet Kuşçu’dan örnek vererek bu işin şakası olmadığını ve ikazlarımın dikkate alınması gerektiğini Menderes örneğinden hareketle söylemiştim.
Bunların hiçbiri hükümet üyeleri ve Silahlı Kuvvetlerde olumlu bir tepkiye neden olmadı. Dalkavuk ve riyakar bir gazeteci olsa idim ödüllere boğulacağımdan hiç şüphem yoktur. Fakat bazen zülfü yâre dokunduğum için nedense hiçbir karşılık göremedim. Canları sağ olsun ben vazifemi yapıp neticesini Rabbimden beklerim. İnsanların teveccühü ve devletin desteğine ihtiyacım yoktur.
Şimdi bu yazılarımda dile getirdiğim üzere askeriyedeki Feto’cu yapılanmaya tekrar dikkat çekmek istiyorum. Zira bu yapılanma adeta buzdağının görünmeyen yüzü gibi çok derin ve büyüktür. Çok fazla emek ve gayrete ihtiyaç vardır. Öncelikle silahlı kuvvetlerdeki dini baskılara son verilmesi ve insanların FETÖ örgütü ve benzeri yapılanmalardan uzak durması için şarttır. Çünkü FETÖ örgütünün elindeki en büyük koz “dindar asker olursan hayatı sana zehir ederler, ordudan atılırsın, terfi edemezsin” gibi baskılardı. Bunlar ortadan kaldırıldığı takdirde FETÖ örgütü açıkta kalacaktır. İtirafçılar ve etkin pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen birçok asker kendi ayağı ile gelip bu dehşetli örgütü deşifre edeceklerdir.
Kısaca yapılması gereken iş basittir. Yani bataklığı kurutmak gerekiyor. Eşi baş örtülüdür diyerek ordudan atılan askerlerden yararlanmamak açıkça söylüyorum akılsızlıktır. Ordu komutanları ve hükümet bu nedenle büyük vebal ve sorumluluk altındadır. Feto’cu ve faşist darbecilerin adeta “gözünün üstünde kaşın var” diyerek atılan binlerce askerden yararlanmak bunları öğretmen ve danışman olarak kullanmak şarttır. 
40 Yıl boyunca özellikle silahlı kuvvetlere sızıp darbe yapmak için gününü bekleyen FETÖ örgütü zannedildiğinden de büyüktür. Çünkü en büyük yatırımı bu kuruma yapmış yıllarca darbeci mankurt yetiştirmek üzere çaba gösterilmiştir. Amerikalı darbecilerden de modern darbe usul ve taktiklerini öğrenen bu örgütü bertaraf etmenin başka bir yolu yoktur.