Dünyevileşen Alim Kötü Alimin niteliklerinden biri de dünya hırsı ve dünya lezzetlerine aşırı dalmasıdır. Buna istinaden bir insanın kalbinde hem dünya sevgisi hem de ahiret olamaz çünkü bu ikisi birbirine zıttır. Nice Alim dünya hevesi ile ahiretini kayıp etmiştir, Belam bin Baura’yı bu hususta örnek verebiliriz. (Bkz.Aaraf.175-176. Fahruddin er-razi, Mefatihu’l-Gayb) Hevasına Tabi Olan Alim “İhtiraslarını ilah edinen kimseyi görüyor musun onu doğru yola iletme sorumluluğunu senmi üstleneceksin.” (Furkan43) Takvayı bırakıp nefis arzu isteklerine tabi olan bir alimin kıyamette ne şekilde olacağını hadis bize şöyle bildiriyor: “Kıyamet günü bazı kimseler getirilip cehenneme atılır. Orada bağırsakları çıkarılan adam eşeğin değirmenin çevresinde döndüğü gibi bağırsağın etrafında döndürülür. Cehennemlikler onun etrafında toplanıp, ey filan sana ne oldu böyle sen dünyadayken iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırmaz mıydın? Derler. O da evet der. Ben iyilikleri tavsiye ederdim fakat kendim yapmazdım. Kötülüklerden sakındırırdım, fakat kendim uymazdım diye cevap verir. (Ebu davut. Kitab-ul edeb.447/7. Rakam.5129) Allah ve Resulünü rehber edinmekten vazgeçmiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş bir kişi hakkındaki ayet şöyledir: “Dileseydik o âyetlerle onu elbette yüceltirdik fakat o, dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir: üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan dadilini sarkıtıp durur. İşte bu ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler.”(A’raf176) Ayetten anlaşıldığı üzere dünyaya meyil verip takvayı terk eden kim olursa olsun, hevasından dili dışarıda soluyan bir köpek mesabesindedir. Kaldı ki Allah’ın bahşettiği ilmi hak yolda kullanmayıp kendi hevasının ardına düşmüş kişi ayetin tarifine tam anlamıyla uymuştur. Çağın zorla dayattığı fısku fücur bataklığında, hevasına tabi olmuş alimlerin bir çözüm aramadığı, yitip giden gençlik bu durumun en büyük şahitleridir. Saray Alimi Müslüman dünyanın en kanlı tarihi alimlerin zalim rejimlere yandaşlık yaptıkları dönemlerdir. Seyyid Kutup’un İslam ve Emperyalizm adlı eserinde (Müslüman Mutaassıptır) başlığı altında; Rusya da Bolşevik devriminde Lenine taraftarlık yapmışKırımlı alimlerin hepsi izledikleri yanlış düşüncelerinden dolay vahşi işkencelerle öldürüldüler diyor… Maalesef bugün de çok basit çıkarların peşinde olan bazı din adamları aynı tarzda devam etmektedir. Kimi demokrasi kimi de sosyalizm işportacılığı yapmaktadır. Bu sosyal vakıa nasıl durdurulacak?Doğrusu son derece vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu konu da şöyle bir hadis-i şerif vardır: “Kişi sevdiği ile beraberdir.” (Buhari6169. Müslüm.2640) Hz. Enes’den yapılan bir başka rivayet: “Alimler sultana/saltanata karışmadıkları, dünyaya bulaşmadıkları sürece peygamberlerin ilmi verasetlerini üslenmiş emin/ güvenilir kimselerdir. Saltanata karışıp dünyaya bulaştıkları zaman peygamberlere hıyanet etmiş olurlar, onlardan sakının.” (Kenzu-l UmmaHadis no:28952)