Silahlı kuvvetlerde örgütlenme, finans, uluslararası ticaret, uluslararası eğitim, uluslararası sanayi, uluslararası diplomasi, medya, istihbarat ve daha birçok uzmanlık gerektiren alanda belli bir standardın üzerinde yapılanma gerçekleştiren F. Gülen’in bu “uluslararası holding” kültürüABD ve Siyonist güçlerden alınmıştır. Yoksa bütün bu icraatları yapacak kapasite ne Gülen’de ne de çevresinde yoktur.
Eğer bu söylediklerimi inandırıcı bulmuyor iseniz lütfen bu fitne örgütü liderini vaaz verirken dinleyiverin. Sümüğüyle ağlayan, ne söylediği tam belli olmayan, çoğu cerbeze ve laf ebelikleri yapan bir zavallı bir insan karşınıza çıkacaktır. Kendisini dinleyenleri dolduruşa getirip naralar attıranlar aynı zamanda Fetullah’ı da gaza getiriyor ve sonuçta abuk sabuk laflar ortaya dökülüyor.
Bir keresinde İskenderun’da diğeri Anadolu’nun bir vilayetinde öyle hareketler yapıyor ki koruyucuları müdahale etmeseler halk bunu linç edecek duruma geliyor. Çünkü vaaz kürsüsünden Kuran-ı Kerim’i fırlatarak “buna uymuyorsunuz” diye bir kargaşaya yol açıyor. 
Kuran-ı Kerim’e yapılan hürmetsizlik yüzünden bu coğrafyada çok kan akmıştır. Fetullah’ı cami cemaatinin elinden zor kurtarıyorlar. Fakat kafaya meşhur olmayı koymuş bir kere; aynı edepsizliği bir defa daha yapıyor. Yine bunu halkın linç etmesinden zor kurtarıyorlar.
İşte bu olağan dışı haller, Türkiye üzerinde her dönem planlar yapan CIA ve Siyonist örgütlerin gözünden kaçmıyor. İşte “aradığımız adam bu”diyerek kendisine hizmet etmekten hiç rahatsızlık duymayan Fetullah’ı desteklemeye başlıyorlar.
Bu durumu gören yakınları kendisini ikaz etmiş olsa da kendisine yakışan kibir ve enâniyet ile “asıl ben onları kullanıyorum” diyerek en sonunda bütün pisliklerinin ortaya çıktığı 15 Temmuz 2016 sürecine kadar geliyoruz.
Bir musibet bin nasihatten yeğdir demiş atalarımız. İşte bu yüzden Fetullahçı Terör Örgütünün  (FETÖ) fenalıklarının anlaşılması ancak işte böylesine kanlı bir darbe sayesinde anlaşılabiliyor.
Kendi adıma Fetullah’ın mahiyetini yıllar önce anlattığım için içim rahat. Hatta öyle ki dostlarım beni bu FETÖ yüzünden cehennemle tehdit etmişlerdir. Çünkü onun hakkında söylediklerim kendilerini şaşırtıyor “yanlış yapıyorsun” diye beni ikaz ediyorlardı. Makalelerimi yayınlamıyorlar, yanlışlıkla yayınladıklarında ise siliyorlardı. Fakat Risaleantep isimli internet sitesi hepsini yayınladı. Öyle ki hala en fazla okunan yazı benim bu Fetullah’ın mahiyetini anlattığım yazıdır. İsteyenler yıllar önce yazmış olduğum bu yazıyı okuyabilirler. 
Fakat gerçekten de tarafsız bir gözle bu adamın vaazlarını dinlemeye çalışmış ne demek istediğini, amacını anlamaya çalışmıştım. Gerçi askeri okulda iken dini emir ve yasakları pervasızca çiğneyip kendisine uyanları iğdiş ettiği için kendisine hiç güvenmiyordum. Fakat sırf bu kadar adam peşinden gittiğine göre “ne söylüyor da bu insanları etkiliyor?” sorusuna cevap arıyordum.
Epeyce bir zaman bu adamı dinlemeye başladım. Kendi yayın organı olan bir radyodan Feto’yu dinlemeye ve anlamaya çalıştım. Ne hikmetse sözleri muğlak ve anlaşılmaz geliyordu. Bir gün bazı arkadaşlarıma şu soruyu sordum. Yahu bu adamı o kadar dinliyorum hiçbir şey aklıma girmiyor ve hiç feyiz alamıyorum. Bu adam gerçekten konuşmasını bilmiyor mu? Yoksa benim kalbim kirlenmiş o yüzden hiçbir şeyi anlamıyor, bu yüzden mi? İstisnasız bütün arkadaşlarım bana “senin kalbin kötü” diyerek cevap verdiler.
Fakat bir arkadaşım şunu söyledi. Onu anlayabilmek için kasetlerini vaazlarını dinlemek yetmez. Peki ne yapacaksın? İlla Pensilvanya’ya gidip kendisini bizzat dinleyeceksin. İşte o zaman Fetullah’ı tanıyabilirsin.
İşte bu yanıt sayesinde insanlara nasıl bir tezgâh kurulduğunu ve Fetullah’ın sinsi çarklarının nasıl çalıştığını bir parça anlamaya başladım. Evet, bu masonlardan dahi daha sinsi örgüt, eleman devşirmek için yıllarca emek veriyor Feto’yu göklere çıkarıyor ve en sonunda da yanına götürerek insanları adeta büyülüyordu. Bu esnada kazanılmak istenen kişiye çeşitli rüşvetler veriliyor makamı yükseltilip parasal ayrıcalıklar veriliyordu. İşte İzmir’de meczup bir vaaz hocasının Pensilvanya’da nasıl dehşetli bir örgüt olmasının bir yönü budur. Fakat benim asıl anlatmak istediğim şey ABD’nin bu FETÖ’yü nasıl semirttiği ve bu günlere getirdiği hususudur.