Kadınların yuvalarında daha mutlu olduklarına dair makaleler yazdım. Bir kısım insanlar buna itiraz etmişler.

Bu insanları ikaz etmek gerekiyor. Bu nedenle basit gerçekleri anlatmaya çalışalım ve

bu düşüncesiz insanlara soralım:

Kadınlar, patronlara hizmet etsin, fakat eşine çocuklarına faydası olmasın değil mi?

Böyle basit bir konuda dahi saçmalayıp akıldışı sözler sarf edenlere ne yapılsa azdır. Şunu yeterince gelişmemiş beyinlerine sokmak gerekiyor:

Kadınlar ayın üçte birinde fizyolojik olarak hasta olurlar. Döngüsel olarak vücutlarını dinlendirmek zorundadırlar. Aksi halde fiziki ve psikolojik hastalıkların doğması sonuçlarına katlanırlar.

 Bunu düşünmeden erkeklerle eşit bir şekilde çalışmaya sokmak en hafif ifadesiyle vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır.

Kadınları yuvasından çıkarıp zavallı bebeleri kreşlere, ana okullarına sokmak sevgisiz ve şefkat duygusundan yoksun nesiller yetiştirmektir.

Bu ise yani anne şefkatinden mahrum olunması, geleceğimiz olan çocuklarımıza büyük bir haksızlıktır. Ülkemizin geleceğini karartmaktır.

Ev hanımları, çalışma hayatına katılmadıkları zaman aile bütçesine daha fazla katkı yaparlar. Kreş,  bakım, yemek, ulaşım ve giyim masrafları makul bir düzeyde olur. Bu husus yapılan anket ve bilimsel çalışmalar ile ispat edilmiştir.

Ev hanımlarını, tembel ve asalak olarak göstermeye çalışan ahlak yoksunu vicdansızların dilleri kurusun! Yalanları batsın!

Ev hanımları asla dört duvar arasında değildir. Bunu kapitalist burjuva pislikleri ve yamyam iş adamları uydurmaktadır.

Bu yamyamlar, kadınları ucuz işgücü olarak sömürmekte ve aşağılamaktadırlar. Gece yarılarına kadar çalıştırarak hayvanlıklarını ispatlamaktadırlar.

Bilakis ev hanımları özgürdür. Çocukları ile beraber her türlü eğlenceye ve sosyal etkinliğe hem de haftanın her günü katılabilirler.

Maddi durumları iyi ise dindar hanımlar, fakir fukaraya yardım ederler. Ülkemiz bu hayırsever kadınların eserleri ile doludur.

Fakat çalışan kadınlar çoğunlukla sosyal hayattan uzakta patronların keyifleri göre ezilip aşağılanırlar.

Çok fazla söylenen bir yalanı da burada anlatalım. Neymiş dindar hanımlar, kadın doktora gidermiş böyle bir zorunluluk varmış.

Yalanın bu kadarına pes doğrusu!

Böyle bir husus ne dinen ne de tıbben doğru değildir. Bilakis işin ehli kim ise o doktora müracaat edilir. Doktorun dişisine, erkeğine bakılmaz tecrübeli ve uzman olmasına bakılır.

Asıl büyük yalana ve çarpıtmaya gelecek olursak:

Neymiş dinimize göre dindar hanımlar iş yapamaz, çalışamazmış.

Hay yalancılığınız batsın kahrolasıca yamyamlar!

Önce şu basit gerçeği kafanıza sokun; İslam'da kadının çalışma yasağı yoktur. Fakat ilim öğrenmek ise kadın ve erkek bütün herkese farzdır. Lakin ilim sahibi kadınların evleri dışında çalışmaya zorlanmasının hiçbir mantığı ve gerekçesi yoktur. Kadın İsterse çalışır; isterse çalışmaz.

Kadının özel mülkiyet hakları İslam ile beraber 1400 yıldan beri gelişmiş ve dünyaya örnek olmuştur. Kadınlar servet ve paralarını istedikleri gibi değerlendirerek çalıştırırlar.

Birçok işyerinin sahibi kadınlardır. Tarihimizde görülmüştür ki; kadınlar isterler ise hayır ve hasenat yapıp birçok hastane, kervansaray, çeşme ve aşevi gibi hayır kurumunu bizzat hanımlar yapmışlardır.

Eğer sanayi veya ticarethane tesisi kurmak isterler ise binlerce kişiyi istihdam edip çalıştırırlar. Diledikleri gibi miras bırakıp servetlerini harcayabilirler.

Miras hukuku İslâm ile birlikte bütün dünyaya yayılmıştır. Bunları bilmemek cehaletin kaşarlanmış halidir.

Kıssadan hisse; kadın düşmanlarını iyi tanımak gerekir. Çalışma hayatının soğuk, pis ve acımasız zorluklarına mahkûm edilmek istenen hanımları bu yamyamların pençesinden kurtarmak her aklıselim insanın vazifesi olmalıdır.

Devletimizin kadınları yuvasından çıkarıp iş hayatına zorlaması akıldışı ve vicdansız bir tutumdur. Ak Partinin en büyük yanlışlarından birisi kadınların çalışma hayatında yüzde 41 gibi bir orana ulaşmasında büyük çaba göstermesidir. Ekonominin çökmesinde ve enflasyonun kontrol dışına çıkmasında en önemli sebepler arasında ev hanımlarının çalışma hayatına zorlanarak tasarruftan uzaklaşması yatmaktadır.

Evin bereketi, huzuru ve çocukların şefkatle büyümesi kadınların becerisine bağlıdır. İnsanın en etkili ve doğru öğretmeni annesidir. Bu gerçeği kimse unutmasın.

Kadınlarımızı yuvalarından çıkarıp iş hayatının pisliklerine sokanları Rabbime havale ediyorum. Allah Bunları ıslah etsin, vesselam...