Hal böyle iken kalkıp “faize dayalı olarak” Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası para üretmektedir demek; büyük bir aldatmacadan ibarettir. Devletin bastığı Türk Lirasının faizle hiçbir alakası yoktur. Bu nedenle Türk Lirası ile işlem yapan katılım bankalarının faize bulaştığı iddiası da tamamen yersizdir. Peki, katılım bankalarına çamur atılmasının sebebi nedir? Muhtemelen aynı darül harpçiler gibi faizsiz yaşamanın mümkün olmadığını iddia edip; tefeciliği meşru hale getirmek isteyen Siyonistlerin bir tuzağıdır. Malumunuz darul harpçiler “Türkiye bir savaş memleketidir, bu nedenle faiz yiyebilir zina yapabilirsiniz” diyerek; İslam’ın bütün emirlerini ortadan kaldırmak isteyen Şeytan fikirli aldatıcılardır. Bundan başka bazı gafiller; faizin azına helal diyerek saf insanları tuzağa düşürüyorlar. Bunu içki ve kumar gibi dini yasaklarda da görüyoruz. Keza piyango ve çeşitli kumar yöntemleri içinde benzer sözleri işitmişinizdir. “Bir kerecikten bir şey olmaz” veya “üç kuruşluk bir faizden ölmezsin” diyerek adamı haramzade yapmak için alıştırmaya çalışırlar. Aynı alkol ve uyuşturucuda olduğu gibi bu tuzağa bir kez düşenler; yavaş yavaş bu haram işlere alışarak hem dünyasını hem de ahiretini kaybedecek bir vaziyet alırlar. Allah insana akıl ve çok çeşitli duygular vermiştir. Elbette bu duyguları yerli yerinde kullanmayıp dinimizin yasakladığı işlere bulaşır isek; sonuçlarına da katlanmamız icap eder. Zira hem dünyada rezil, ahirette de zelil duruma düşeriz. Peki, yaşadığımız bu asırda haramlardan kurtulmak çaresi yok mudur? Elbette vardır. Hatta dindar insanlar çok kolay bir şekilde bu faiz, içki ve kumar gibi pisliklerden kurtulabilir. İşte katılım bankaları, başvuracağımız yöntemlerden bir tanesidir. Bazı haramzadeler “yahu bunlarda faize yakın kar payı veriyorlar” diyerek fitne uyandırmaya çalışmaktadırlar. Bu iftira ve çamur atmakta pek mahir faizcilere şunu söyleyebiliriz. Katılım bankaları, insanların tasarrufl arını değerlendirirken çeşitli yatırımların karşılığı olarak kar ve zarar eden kuruluşlardır. Belirli zaman aralıklarında elde ettikleri kar veya zararı tasarruf sahiplerine yansıtırlar. Bu işlemlerin yapılması faiz dışında olduğu için din âlimleri tarafından tasarrufl arın değerlendirilmesi açısından katılım bankaları teşvik edilmektedir. Hükümetimiz de iki katılım bankası açarak halkımızın faize bulaşmadan tasarrufl arını korumaları için önemli bir atılım gerçekleştirmiştir. Fakat toplum olarak faiz ve tefeciliğe öylesine alıştırılmışız ki; bu imkândan yaralanmasını dahi bilemiyoruz, vesselam…