Hayat dediğin nedir ki üç beş günden ibaret karnını doyur işte yetmez mi. Çul çaputun ne önemi var dünya senin olsa ne yazar ki. Geride bıraktığın gülen yüzün, kırmadığın kalpler olsun. Bir de dostun Allah olsun kimse yıkamaz seni. Saadet Teyze mi düşündüm bu gün Allah nurlar içinde yatırsın. Hayırsız iki evladı vardı. Diyaliz merkezinde tanımıştım onu ağzı dualı pırıl pırıl biriydi. Kimsesizdi yalnızdı ölürsem arkamdan bir dua edenim bile olmayacak diye dert yanıp dururdu. Umarım şimdi hissediyordur dualarımdan hiç eksik etmediğimi onu. Kim bilir belki şimdi de bir Fatiha okuyan olur ruhuna. İnsan yaş aldıkça bunlarımı düşünür bilmiyorum ama iyilikten başka hiç bir şey kalmayacak arkamızda. Ne mal ne mülk ne de şan şöhret. Sayılı nefesimiz sona erecek bir gün. Yalancı mutlulukları boş verelim gitsin. Yarın daha farklı olsun bizim için. Bir yaşlının elinden tutalım, çocukları sevindirelim. Tanımadığımız birine gülümseyip selam verelim. Küstüğümüz biri varsa barışalım. Çok mu zor sizce. Kuşları besleyelim, ağaç dikelim unutmayalım bir meyve çekirdeğinden koskoca bir ağaç oluyor. İyiliğe niyet edelim, karşımıza iyilik yapacağımız o kadar çok şey çıkacak ki. Doldurun çantanıza çikolataları, şekerleri bakın görün o gün bir sürü çocuğa rastlayacaksınız. Güneşi görüp şükredelim, aldığımız verdiğimiz her nefese şükredelim. Görebildiğimize duyabildiğimize şükredelim. Çekilmez  dediğimiz hayata gülümseyelim. Sakin olalım boş şeylere sayıp sövmeye gerek var mı, kırdığın kalbi ya Allah çok seviyorsa vebalinden nasıl kurtulacaksın. Bol bol sadaka verelim bunun için çok zengin olmamıza da gerek yok, üç elbise neyimize yetmez ki. Bazen bir başı okşamak her şeye bedel. Kimsenin hakkına girmeyelim ne otobüs kuyruğunda ne trafikte. Karşılıksız yaptığımız her şey bize misli misli geri dönecektir bunu asla unutmayalım. Oldukça etkileyici güzel bir hikaye paylaşmak istiyorum sizlerle iyiliğin hiçbir zaman karşılıksız olmadığını yapılan iyiliğin her halûkarda karşılığının alınabileceğini bu hikayeyi okuduktan sonra daha iyi anlayacağımızı ümit ediyorum.
Howard, yoksul bir ailenin çocuğuydu ve okul giderlerini karşılamak için kapı kapı dolaşarak eşyalar satıyordu.
O gün, hiçbir şey satamamıştı ve karnı da çok açtı. Bundan sonra çalacağı ilk kapıdan yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi. Kapıyı açan sevimli genç bayanı görünce utandı.Yiyecek bir şeyler yerine “Affedersiniz, bir bardak su rica edebilir miyim?” diyebildi yalnızca.
Genç bayan, çocuğun aç olabileceğini düşünerek kocaman bir bardak süt getirdi ona. Çocuk, sütü yavaş yavaş içine sindirerek içtikten sonra: Çok teşekkür ederim, borcum ne kadar?” diye sordu genç bayana. Genç bayan Borcunuz yok” diyerek, yüzünde sıcak bir gülümsemeyle devam etti; Annem, gösterdiğimiz şefkat ve nezaket karşılığı olarak asla bir bedel ödenmesini beklemememizi öğretti bize” dedi. Çocuk, o halde” çok teşekkürler, yürekten teşekkür ederim size” dedi.
Howard Kelly, evin önünden ayrıldığı zaman kendisini yalnızca bedensel olarak değil, ruhsal olarak da güçlü hissediyordu.
Yıllar sonra genç bayan çok ender rastlanan bir hastalığa yakalanmıştı. Yöredeki doktorlar çaresiz kalınca, hastalığı ile ilgili araştırmalar yapılması için onu büyük kente gönderdiler.
Dr. Howard Kelly, konsültasyon yapması için çağrıldığı hastanın hangi kasabadan geldiğini duyunca heyecanlandı. Artık genç olmasa da yıllar önce kendisine sevgiyle yaklaşan bayanı ilk gördüğü anda tanımıştı ve onun yaşamını kurtarmak için elinden geleni yaptı.
Uzun süren tedaviden sonra bayan sağlığına kavuştu. Dr. Kelly, denetlemesi için önüne getirilen faturaya şöyle bir baktı ve üstüne birşeyler yazarak zarfın içine koydu ve hasta bayanın odasına gönderdi. Kadın elleri titreyerek aldı zarfı eline. Açmaya korkuyordu… Hastane faturasını asla ödeyemeyeceğini ve geri kalan yaşamı boyunca bu faturayı ödemek için çalışacağını biliyordu. Sonunda zarfı açtı ve faturaya iliştirilmiş bir not dikkatini çekti. Kâğıtta şunlar yazılıydı: Hastane giderlerinin tamamı bir bardak süt karşılığı ödenmiştir. Biz de hep iyilik yapalım dostlarım kim bilir günün birinde karşımıza çıkar...