CIA kurulduğu günden bu yana gerektiğinde bütün kirli oyunlara başvurarak Ortadoğu’da, Asya’da, Afrika’da ve Latin Amerika’da onlarca hükümetler devirmiş, kendi payandalarını iktidara taşımıştır. Böylece doğal kaynaklara ve enerjiye el koymuştur.
CIA kontrolündeki sivil toplum örgütlerinin en gözde sloganı “Bringingdown a Dictator!” yani “Diktatörü İndirin!” sloganıdır.
Eğer iktidarlar biat etmiyorlarsa ve ABD karşıtıysa mutlaka diktatördür ve devrilmelidir. Seçimlerle gelen hükümetler, ABD’nin küresel şirketlerinin işlerine gelmiyorsa zorla gidecek. Demokrasi, özgürlük ve insan hakları adı altında, ABD yanlısı, küresel şirketlerin çıkarları doğrultusunda diktatörlükler kurulmasında da hiçbir beis olmayacak.
Hedeflenen “Yeni Dünya Düzeni” mutlaka kurulacak.
Küresel çetelerin ve liderlerinin sürekli dile getirdikleri bu kavram, dini inançları yok etmeyi ve tek bir dünya devletini hedefliyor. Dünya ekonomisini küreselleştirip, küreselleşen bu ekonomiyi de uluslararası şirketler ve bankalar yönetmelidir diyerek hükümetlere müdahaleler yaparak kontrolleri altında tutmaya çalışıyorlar. Böylece dünya zenginlikleri bir avuç dünya elitlerinin kontrolüne geçecek.
Demokrasi, adaletsiz ve zalim kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimidir.
Hukuk devleti olduklarını iddia ederler ama anayasalarını ve yasalarını nefsi arzu ve isteklerini merkeze alarak yaparlar.
Demokrasi, kısaca “nefsanî arzulardan başka ilâh yoktur” inancıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’de buyruluyor ki:
“Gördün mü o hevâ ve hevesini ilâh edinen kimseyi? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın? Yoksa onların çoğunu hakikaten (söz) dinlerler yahut akıllanırlar mı sanıyorsun? Onlar, hayvanlar gibidirler. Hatta hayvanlardan bile daha sapık yoldadırlar.” (Furkan, 25/43-44)