Mübarek ramazan ayının bitimine sayılı günler kaldı. Koşarcasına geçip giden zaman içerisinde günleri tükettiğimiz ramazan ayının kalplerimizde bıraktığı mahzunluğu, burukluğu anlatmak ne mümkün.

Her yıl merhametin, sevginin, kardeşliğin, paylaşmanın öneminin en içten duygularla ve en sarih belirtilerle ifa ettiğimiz ramazan oruçlarımızı bu yıl geçen yıl ki gibi virüs imtihanının gölgesinde geçip son buluyor.

Ramazan’ın son demlerine doğruda Allah’ın insanlara son bir rahmet vesilesi olan ve bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesini idrak ediyoruz. İbadet ve taatle geçirilmesi dua ve zikirle meşgul olunması gereken ve de müslüman alemi için böylesine bir hastalık içerisinde büyük bir nimet iken dua ile geçirilmesi gereken bir zaman dilimi.

Ne olmuştu kadir gecesinde?

Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur’an’ı Kerim’i indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır.

Kadir suresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrail yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur.

Elimizde böylesine bir nimet, böylesine bir imkan varken gafil davranıp istifade etmemek akıl kari iş olmayacaktır. Kötülüğün ve hayasızlığın virüsü bahane edip kol gezdiği bu zaman diliminde Allah’ın rahmetine sığınmak, yeni bir başlangıcın kapısını aralamak, günahlardan yüz çevirip nasuh tövbesini gerçekleştirmek bin aydan daha hayır olan hasenatı elde etmiş olacağız inşallah.

Kırık kalpleri tamir etmek, mahzunları sevindirmek aslında her gün yapmamız gereken bit iş ise de bu zaman diliminde en azından bu duygu karmaşıklığına hassasiyet göstermek Müslümanın gerekliliklerinden olacaktır.

Bolca af ve mağfiretin Allah’tan istenilmesi gereken bu özel gecede televizyon belasından sıyrılıp, ilimle meşgul olmak gerekir. Sadece bu geceye özek değil; müslüman daima ilimle meşgul olup, sürekli olarak bir araştırma ve öğrenme çabası içerisinde olmalıdır.

Bu özel günde dinin direği olan namazı bolca eda etmek gerekir. Kaza namazlarımız varsa eksikliklerimizi gidermeliyiz. Bunca nimet karşısında şükrümüzü yerine getirmemizi en iyi şekilde ifade eden namaz. Dünya ve ahiret nimetlerinden bolca istemeye yüzümüzün olmasını sağlayanda namaz.

Verilen bunca nimet karşısında bir teşekkür ve şükrün ifadesi olan namaza bu zamanda çokça sarılıp, geçmiş günahlardan uzaklaştığımızı, hayata yeni bir pencere açıyormuşçasına yeni hedefler ve idealler çizmenin sözünü vermeliyiz.

Herşeyi vermekte bol olan yalnız O’dur. Nitekim Kuran-ı Kerimde yer alan kadir süresinde ifade edilen “Kadr (Kadir) gecesi; bin aydan daha hayırlıdır.” Manasına hakiki manada inanıp o günü bu şekilde yaşamamız icap etmektedir. Böylelikle hem borcumuzu ifa etmiş olur, emri yerine getirmiş olmakla birlikte hem de şükrümüzü en güzel şekilde ifade etmiş oluruz.

Allah (cc) bizleri hayırda yarışan kullarından eylesin. Amin.