Niyet hayır, akıbet hayır.
İnsan merak ve kuşkudan ibarettir. Dünya hayatında geçirdiği onca yılın içerisinde merakından doğan istekleri ve uzak durduğu kuşkulu anlar illa ki olmuştur. İnsan, kendinden öncekilerin çizdiği öğretileriyle kalıp alır kimi zamanda kendi kalıbını oluşturur.
Her alanda türlü merhale içinde çeşitli sınavlarla boğuşmuş olan insan dünde olduğu gibi bugünde boğuşmaya da devam ediyor. Her soruna çözümünü kendi sunar. Hastalığa çizilmiş reçeteyi kullanmak bazen şöyle dursun adlarını dahi anmak onlar için büyük bir kötülük olmuştur. Ancak kimileri de büyük bir gururla hayatlarını o reçeteye göre çizer ve o lafızları haykırır.
Öyle buyurmuştu çünkü iki cihan serveri Peygamber Efendimiz (sav): Ameller niyetlere göredir.
İnsan neyi murad ederse dünya hayatı yahut ahiret için neyi çok isterse her şeyi yoktan var eden Rabbül Alemin (cc) ona istediğini vermiştir. Çünkü her şeyi vermekle bol olan yalnızca odur. Bu yüzden insan ne istediğine çok iyi dikkat etmesi gerektiği gibi istediği şeye ne zaman sahip olacağını sabırla beklemelidir.
Hakiki manada müslüman baş koyduğu yolda ilerlerse ve hakiki anlamda inanıyorsa ve de attığı adımlardan eminse; inşallah her işin sonucu hayırlar bitecektir. Yazılı bir reçetesi yoktur bu işin. Hem, hastalık yok ki ortada ilaç olsun. İşin sırrı inanmakta gizli. Gönülden inanmak. İttiba etmek.
Hayatın her merhalesinde türlü türlü engebeler ve cefalarla karşı karşıya kalıyor insan. Gerek insanların hal ve hareketlerinden gerekse toplumun dayatmalarından beri baskıcı tavırların getirdiği diktelerdir. Her biri ayrı bir sınav ve ayrı bir uğraş gerektiriyor. İnsan biriyle mücadele ederken ötekinden geç kalmışlık hissiyle de hatalara yol açabiliyor.
Burada mühim olan çizgiyi bozmamak. Sabır ve selamet yolunda ilerlemek.
Olur ya insandır bu, fıtratı gereği parlağı veriyor deyip sığınmamalıyız kelimelerin ardına. Benim huyum bu deyip kalp kırmamalı müslüman. Oturmasını kalkmasını bildiği kadar, vakur duruşu her haliyle payidar olmalı.
Niyet hayır olursa muhakkak akıbette hayır olacaktır. Sabırlı olmak gerek, kötü koşulda bile, en elim hastalıkta ve ölümün en yakın olduğu bu zamanlarda bile. İşin sırrı her türlü merhalede sabır kalkanımıza sımsıkı sarılmaktır.
