Son zamanlarda yaşadığım bambaşka AN’lar ve duygular var...
İlk zamanlar tanımlayamadığım bu duyguların dünya adı yok gibi ama benzetebiliriz...
Çünkü evrensel bu duygular keşfedilmesi gereken, kişiye özel, genellemesi olmayan AN’larda hissedilebilir...
Ben onlara ALTIN ORAN DUYGULAR diyorum...
Altın oran;
Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Vikipedi
Altın oranın karşılık geldiği 1,618 sayısının matematikteki en şaşırtıcı yanı, tersinin bir eksiğine; karesinin ise bir fazlasına eşit olmasıdır. 
Bu yönüyle altın oran evrende eşi benzeri olmayan, bu özelliğe sahip tek sayıdır. 
Eğer Hissettiklerim fiziksel olarak ölçülebilseydi;
An içinde yaşanan birçok duygunun birbirine oranı ölçüldüğünde 1.618 sayısı ve katlarına ulaşılması gibi diyebilirim.
An içerisinde sonsuzluk hissi gibi…
Birçok duygunun birbirine oranının ölçüldüğünü düşünün, fiziksel altın oran teorisinin enerjiye uyarlanmış hali sanki...
Bütün günüm bazen bu hisle dolu oluyor ve o zamanlarda etrafımdaki herkes de mutlu, huzurlu, sakin ve sevgi dolu sanki...
Sanki zaman duruyor ve herşey akışta oluyor...
Belki de BİR OL’mak böyle bir histir kim bilir?
HİÇLİK;
Hiçlik zaman kavramının dışında yoğun empati duygusuyla beden halinden enerji haline geçme durumudur. 
Altın oran duygular Hiç’liği mi anlatıyor acaba?
Hiç mi oluyorum ben yoksa?
Sevgiyle kalın…