Afrin’deki operasyonlarda ordumuzun en etkili silahlarından biri silahlı insansız hava araçları (SİHA) olmuştur. Öyle ki ileri teknoloji içerdiği için ABD ve Batılı müttefiklerimizin ülkemizden esirgedikleri bu geleceğin en etkili silahlarını ülkemizde üretmeye muvaffak olduk.
İHA ve SİHA’lar düşmanın üzerine korkusuzca gidebilmekte dünyanın en cesur insanından daha korkusuzca savaşabilmektedir. PKK örgütünü çökerten en esaslı silahlarımız arasında yer almaktadır. Çok yakında bunun kara ve denizde kullanılan benzerleri de üretilecektir. Nitekim insansız tankların prototiplerini görmeye başladık bile.
Bu yazıda ise denizde kullanılabilecek insansız araçlardan bahsetmek istiyorum. Aslında bunlar halen üretilip kullanılıyor. Fakat aynı denizaltı teknolojisinde olduğu gibi gizli olarak dünyanın en gelişmiş ordularında kullanılıyor. Maalesef bu çok çok gizli teknoloji ile ilgili olarak herhangi bir istihbarat kaynağım yok. Bunun yerine gizli olmayan ve sadece deniz ticaretinde kullanılan insansız deniz araçlarından bahsedebileceğim.    
Geleceğin akıllı insansız gemilerini yönetecek kaptanlar bunu uzaktan kumanda ederek yönlendirecekler. Bu arada gemide bir de bilgisayarlardan meydana gelmiş “sanal kaptan” bulunacak. Gemiler sanal kaptan köşkünden kumanda edilecek…
Öncelikle 150 yıl öncesinden böyle bir gemiyi hayal edip romanlaştıran Jules Verne’yi kutlamak gerekir. “Denizler Altında 20 000 Fersah” romanındaki geminin bir benzeri üretim aşamasında ve halen testleri yapılıyor.
Marlow Navigation İş Geliştirme Danışmanı moderatörlüğünde gerçekleşen Panel’de, 2020 yılında insansız akıllı yük gemisini piyasaya sürmeye hazırlanan Rolls Royce firmasının tasarımları sunulmuştu. Blue Ocean adlı araştırma ekibi tarafından geliştirilen ve kaptanların gemileri sanal bir kaptan köşkünden kumanda edebilecekleri sistemi anlatan bir belgesel film gösterilmiş bu teknolojide gelinen en son nokta gözler önüne serilmişti.
Firma tarafından geliştirilmekte olan insansız yük gemisinde insan bulunmuyor. Bu yüzden gemide kamaralar, kaptan köşkü, cankurtaran botu hatta güverte bile yok. Böylece gemide yük taşımak için daha fazla alan açılmış oluyor.
Verne’nin romanındaki Nautilus denizaltısı gibi su üstüne çıkmış bir balinayı andıran tasarıma sahip bu gemiler, çevre dostu motorları sayesinde de oldukça sessiz bir şekilde hareket ediyor. Tüm bunları mümkün kılmak için de gemilere bilgisayar tarafından kontrol edilen pek çok farklı sensor yerleştirilmiş durumda. Bilgisayar ile emniyetli hareket için kameralar, kızılötesi sistemler, mikrofonlar, radar, lidar, sonar ve GPS‘ten yararlanılıyor. 
Bu gemilerin üretimi ekonomik yönden uygun bir maliyetle inşa edilebilir noktaya geldiğinde ise denizlerde bu gemileri daha çok göreceğiz. Çünkü gemide çalışan insanlar yerine bilgisayar başında gemileri kontrol eden kaptanlar bulunacaktır. 10 kişinin yaptığı bir işi artık tek bir kişi yapabilir hale geliyor. Bu halde işletme maliyetleri muazzam derecede düşük olacaktır.