Askeri garnizon ve orduevlerine başörtülü girilemez diyerek binlerce asker fişlenmiş şüpheli, sakıncalı statüsü uygulanarak elde kalan ne kadar dindar asker varsa acımasızca ordudan tasfiye edilmiştir.
1960 darbesinde olduğu gibi Türkeş ekibini tasfiye eden ulusalcı albaylar ordu içinde kendi aralarında hesaplaşmış ülkemizi ve ordumuzu perişan etmiştir. Şimdi aynı hesap yapılmaktadır. 15 Temmuz 2016 darbesi ile Fetullahçı darbeciler temizlenmekte yerine Kamalist generaller yerleştirilmektedir. Bu icraat yapılırken eskiden olduğu gibi pervasızca utanmadan televizyonlarda konuşup fenalıklarını gün yüzüne çıkarmaktadırlar.
Bu yazı daha önce olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti ikaz etmek üzere yazılmıştır. Ne yazık ki daha önce FETÖ ile ilgili olarak darbe yapılacağı aylar önceden yazılmış ve Fetullahçıların orduya nasıl sızdıkları apaçık ortaya konulmuş iken gerekli önlemler alınmamıştır. Hiç olmaz ise bundan sonra aynı sorumsuzluk ve hatalar yapılmasın. Zira Kamalist darbeciler en az Fetullahçılar kadar azgın ve fütursuzdurlar.
Düşünün bir kere namaz kıldığı için ordudan atılan öğrencileri, eşi baş örtülü diye hayatı zindana çevrilmiş askerleri acımasızca ordudan atan bir kafa yapısı neler yapmaz ki?
“Fetullahçı darbeciler halka ateş açtı, bunlar yapmaz” demeyin sakın. Şapka giymedi diye Rize’yi topa tutan hamidiye gemisi İngilizlere ait değildi. Bu milletin düşmana karşı korusun diye askerlere verdiği bir savaş gemisiydi. Dersimde çoluk çocuğu öldürenler Kamalistler değil miydi? Bunlar Kuran’da “Sümmün, bükmün, ümyünfehüm la yerciun” ayetinin bir manası da bunlara işaret etmektedir. Bunlar “kör sağır ve dilsizler olup asla geri dönmezler” mealindeki ayet bu dehşetli komitenin başlarına ve ideolojilerine dahi işaret etmektedir. Gerçektende tek parti iktidarı ile ülkeye çöle çevirip akıl almaz cinayetler işleyen bu komitenin başları; kör sağır ve dilsizdir. Son rüknü olan dördüncü şahıs ise “asla hidayete dönmez”. 
“Anlayana sivrisinek az anlamayana davul zurna az” demiş atalarımız. Bazı hakikatları lafı eğip bükmeden dile getirmeye çalıştım. Bakalım bunlardan ibret alınıp gerekli dersler çıkarılacak mı? Fetullahçıları temizledik derken faşistlerin cirit attığı ve dindar insanlara kan kusturulan bir ordumuz aynı kalmaya devam edecek mi?FetullahçılarlaKamalisteler eskiden halkçılarla ırkçıların yaptığı gibi “al gülüm ver gülüm” hesabı ile hareket edecekler mi? Demedi demeyin…