Bunu yıkmak için türlü türlü dolaplar çevrilip en ahlaksız filimler, diziler yayınlanmakta, bunu iyi becerebilen artistlere, dünyanın parasını vermektedirler. Ne kadar hayâsız olursa; mesleğinde o kadar başarılı sayılmaktadır. İşte böyle bir ahlaksız saldırı karşısında demir gibi bir yürek ve sağlam bir sebat lazımdır. Yoksa kurulan tuzaklara düşmek çok kolaydır.
Kadınların günümüzde ahlak kavramını ziyadesi ile yok etmesinin mağdurları, aynı zamanda erkeklerdir. Çok samimi arkadaşlıklar, dostluklar ve iş yaşamındaki dayanışma; bir güzel kadının aralarına girmesi ile birlikte derhal bitiverir. Bir daha ara ki; o eski zevkli çalışma ortamını bulasın. Kadınların iş yaşamına girmesi ile birlikte erkekler arasındaki rekabet kızışır adeta dostunu arkasından hançerlemek gibi hıyanetler bir bir ortaya çıkar. Sonrasında “ben arkadaşıma bu kötülüğü niye yaptım?” diye hayatına küsen binlerce, milyonlarca erkek vardır. Düşünemez ki o işyerine gelen güzel ve alımlı kadın, buna sebep olmuştur. 
Kadınların çalışma hayatına girip erkeklerle fink atması, kadın istismarının reklamlar ile yayılması, hayâ denilen mefhumun yok edilmesi kötü ahlakın toplumun her kesimine yayılması sonucunu doğurmuştur. Plazalardaki acımasız savaşlar, üç kuruşluk menfaat için bir düzine yalan söylemeler, hırsızlığın her türlüsünün çoğalmasının bir sebebi işte budur. 
İnsan ruhunu öldürmek ve onu bir robot gibi koşup hizmet ettirmek isterseniz yapacağınız en kolay şey; o kişinin ahlaki ve dini özelliklerini yitirmesini sağlamaktır. Allah’tan korkmayan bir insan kuldan utanır mı? Dini ortadan kaldırırsanız kula kulluk ettirmek artık çok kolaydır. Bundan sonra vurun abalıya! Her türlü pis işi kolaylıkla yaptırmak mümkündür.
Ne yazık ki insan ruhunu öldürmek için en çok kullanılan vasıtalardan bir tanesi kadın bedenidir. Üryan bir vaziyette televizyonlarda, gazetelerde ve caddelerde sergilenen kadınlar; şehvani duyguları harekete geçirmekte; ulvi duyguları ise öldürmektedir. Eşine karşı göstermesi gereken duyguları da azaltan bu şekildeki kadın istismarı, yuvaların yıkılmasında en önemli etkenlerin başında gelmektedir. 
Bu konuda yazacak daha çok şey var lakin bunu başka bir yazıya bırakıp burada son söz olarak şunu söylemekte yarar vardır. Yaşadığımız devir ahir zamandır ve bu devirde ahlaki yozlaşma hiç bir asırda olmadığı kadar aşırı noktalara varmıştır. Bu konudaki hadisleri dikkatle dinlemeli, alimlerin sözlerine kulak vermeli ve ona göre hem kendimizi hem de ailemizi korumaya almalıyız, vesselam…