Haksızlıkları gidermek için göreve davet etmek herkesin ve özellikle de gazetecilerin başlıca görevidir. İcranın başındakilere yan gelip yatmak yakışmaz… Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan yıllar geçmesine rağmen 28 Şubat döneminde ordudan atılan askerlerin ve kamu kurumlarında çalışan memurların haklarını vermekte nedense çok cimri davranmıştır ve hala da bu cimriliğini devam ettirmektedir. İş hukukunun temel maddesidir. Eğer haksız fesih yaparak iş akdini tek taraflı olarak feshedersen tazminat ödemeye mahkûm olursun. İşte şimdi bu tazminatları ödeme vakti gelmiş hem de geçmektedir…

Evet, 28 Şubat 1007’de yapılan zulmü,sağır sultan da biliyor, devlet de kabul etmiştir. Lakin haksız yere işinden gücünden edilen insanlara tazminatları verilmiyor. Aslında ordudan atılan binlerce vatansever dindar askerin orduya alınmasını beklerdim. Bunu Erdoğan’dan istemek çok fazla olacak besbelli. Çünkü devletin ve askeriyenin başına ne kadar faşist general varsa doldurdu yetmedi bunlardan çevresinde duvar örmeye de başladı. Onlar da 15 Temmuz 2016 darbesi ile nasıl bir kafa yapısında olduklarını bir daha gösterdiler. Memleketin altını üstüne getirdikleri yetmiyormuş gibi faşistliklerini ayan beyan ortaya koydular. 
Sakın kimse 15 Temmuz darbesini sadece Fetocular yaptı demesin. 28 Şubat faşistlerinin de bu darbeninfaileri arasında olduğunu en ahmak adam dahi biliyor. Fırsat bulsalar şimdi yine yapacaklarından da kimse şüphe duymuyor. 
Ne yazık ki, bu ülkenin kaderi, ürkek ve çekingen yöneticilerin eline düşmüştür. Bunlar cesaretle darbeci askerlerin üstüne yürüyememişlerdir. Söze geldi mi mangalda kül bırakmazlar lakin ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Ordudan haksız yere atılan insanları göreve getiremiyorsan bari tazminatlarını ver. Yaklaşık 1500 kişiye yani Yüksek Askeri Şura kararı ile atılan askerlere sadece sosyal güvenlik primlerini verdin. Hiçbir tazminat ödemedin. Üçlü kararname ile aynı şekilde ordudan atılmış askerlere zırnık dahi vermedin. Hatta bunları görmezden gelerek yapılan muamele pek acı verici ve insafsızcadır. Aradan 20 yıl geçti. Bu mağdur insanlara dostlar alışverişte görsün misali olsa dahi bir tazminat vermek, aklınıza hiç gelmiyor mu? 
Bu ne biçim bir adalet anlayışıdır. Adalet ve Kalkınma Partisine üye olan Erdoğan, yakında partinin başına da geçecek. Yeniden başkan olacağından kimse şüphe duymuyor. İyi hoş da hem adalet diyeceksin hem de faşist generallere dokunmayacaksın. Yetmedi bu faşistlerin mağdur ettiği asker ve memur on binlerce insanın işine son verdiğin halde tazminatlarını ödemeyeceksin.