Benim gibi namaz kılan birisini gördüklerinde hemen kancayı atıp “sakın Vehbi gibi Donkişotluk yapma” diyorlardı. Hatta çok yakında okuldan atılacağımı iddia ederek öğrencilerin benden uzak durmalarını öğütlüyorlardı. FETÖ örgütü ile yaptığım mücadele bir çok yönden sıkıntılı idi. Çünkü dost düşman herkes bu örgütün haklı olduğunu söylüyor; benim ise yanlış yaptığımı dile getiriyordu. İşte “Bahriyede 15 Yıl” kitabında bu hususlara da yer verilmiştir. Diğer sinsi örgüt olan Sabetaycılar ise güçlerinden hiçbir şeyi kaybetmeden hala yoluna devam etmeyi başarmıştır. Özellikle Bahriye Mektebinde ve Denizcilik Yüksek Okulunda etkili olmayı hedefl eyen bu gizli örgüt, devletin bir çok kilit noktasını işgal ettiği için hala çok güçlüdür. Anadolu insanını aşağılayan, Türk insanı ile alay eden ve dindarlar aleyhinde olmadık yalanları istimal eden bu azgın toplulukla mahkemelerde hala mücadele ediyorum. Gazete ve dergilerdeki yazılarımda her üç örgütün yaptığı kirli işleri ortaya dökerek ülkemize verdikleri zararları dile getirmeye çalıştım. Bu kitapta da bir kısmına yer verilmiştir. Özellikle “Kamikaze Fetullahçı Darbe” başlığı ve çeşitli dikkat çekici başlıklar ile 15 Temmuz 2016 tarihinden 5 buçuk ay önce yazdığım yazılarla FETÖ’nün darbe yapacağı ifade edilmiştir. Ne yazık ki bu makaleler, Davutoğlu’nun Başbakan olduğu bir dönemde Hükümeti yeterince uyandıramamış 200’den fazla şehit ve binlerce yaralı vermemize neden olmuştur. Fakat bu yazılar sayesinde kamuoyunu bilgilendirmekle çok daha feci sonuçların önlenmesi için bir parça fayda sağladığımdan da şüphe etmiyorum. “Bahriye’de 15 Yıl” isimli kitap Müslüman Türk gençlerinin Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmasını teşvik etmektedir. Çünkü yukarıda saymaya çalıştığım üç sinsi ve tehlikeli örgütten başka daha nice İslam düşmanı topluluk Türkiye’nin en önemli okullarında ve özellikle de askeri okullarda aktiftirler. Yıkıcı, bölücü ve dini istismar faaliyetlerine devam etmektedirler. Baskı, taciz ve daha nice fenalıklarla Müslüman gençlerin orduda görev yapmasına engel olmaya çalışmaktadırlar. Kitabın verdiği ana mesajlardan bir tanesi; dini konularda ve özellikle namaz kılma ve alkollü içki içmeme konusunda nasıl davranılması gerektiğini göstermesidir. Kitabı okuyan her genç “Benim Vehbi Kara’dan eksik neyim var?” diyerek İslam’ın emrettiği ve yasakladığı konularda taviz vermeden yaşayabileceğini göstermektedir.