Kıbrıs Halkı uzunca yıllardır ciddi bir inanç ve kültür kaybı yaşamaktadır. Şehit kanları ile sulanmış bu topraklar devletimizin ihmali ve bazı dinsiz bürokratlar nedeni ile yavaş yavaş elimizden çıkmaktadır.

En son yaşadığımız olay şok ediciydi. Mübarek ramazan ayında Kuzey Kıbrıs Anayasa Mahkemesi, kuran kurslarının, laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle, kapatılmasına karar vermişti. Bu kışkırtıcı ve saygısızca tutumun elbette nedenleri vardır. Bu konu ve Kıbrıs’ın geleceği üzerinde durmaya çalışacağız.

Kıbrıs Rum kesiminde, tüm kurumlar ve okullarında, Hıristiyanlık eğitimi yapılmaktadır. Avrupa Birliği ve Batılı değerler buna karşı çıkmamaktadır. Fakat Türk tarafında tam aksine din ve vicdan özgürlüğü ayaklar altına alınmaya çalışılmaktadır. Kıbrıs’ımızın elden çıkması için şer güçler ellerinden gelen her türlü gayreti göstermektedirler.

Kıbrıs Türk Kesimi, uzun yıllardan beri inanç ve milli değerlerimizden kopararak, özellikle İngiliz siyaseti ve kültürünün de etkinliğiyle, Batılıların kölesi haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu konuda dış ve iç ihanet şebekeleri, uzunca bir mesafe kaydetmişlerdir.

Rum kesimi, militan Hıristiyanlık çalışmalarını yoğun bir halde, ciddi bir baskı olarak güneyde sürdürürken, bizimkilerin inançsız ve kültüründen kopmuş bir sürü toplumu haline getirme politikası son hızla devam etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bu çirkin ve dinsiz tavır karşısında nihayet bir cevap verme cesaretini göstermiştir. İnsanın ciğerlerini dağlayan durum üzerinde ciddiyetle durulması ve acil tedbirlerin alınması gereklidir.

Kıbrıs Türk Yönetimi ve devletimiz; birlikte üretecekleri projelerle, bu tehlikeli kayıplara son vermek için, bir an önce yasal ve kültürel bazda, çok ciddi tedbirleri, vakit kaybetmeden almalıdır. Aksi halde, yakın gelecekte karşılaşacağımız çok ciddi kayıplar olacaktır.

Özellikle Doğu Akdeniz’deki menfaatlerimiz Kıbrıs ile çok yakından alakalıdır. Kıbrıs’ın elden çıkması demek Doğu Akdeniz’in kaybı demektir. Bunu asla unutmamak gerekiyor.

Burada yapılması gereken en önemli işlerden bir tanesi Kıbrıs Türk halkının manevi yapısını güçlendirmek olmalıdır. Bu konuda Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerinden yararlanmak gerekmektedir. Zira Nursi, bütün hayatını imanın güçlenmesine adamıştır. Kur’an’ın ezeli mesajlarını ve Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselam’ın sevgisini yaymak için elinden gelen her türlü çabayı sarf etmiştir.

Eserleri olan Risale-i Nur Külliyatı Türkçe olup her vatandaşımızın okuması gereken önemli bir müracaat kitabıdır. Bu eserlerde iman esasları çok güzel örneklerle izah edilmektedir. Allah’a ve ahiret gününe iman ile birlikte peygamberlere, kutsal kitaplara, meleklere ve kadere inanmanın önemi vurgulanmaktadır.

Bu eserler sayesinde milyonlarca Türk ve sayısız Müslüman imanını güçlendirmiştir. Aynı şekilde Kıbrıs Türk halkının da faydalanacağına şüphe yoktur.