Rakı sofralarında hafızlar için “beyni sulanmış” sözleri ile  pozitivizm ve deizm arasında gidip gelen bütünüyle seküler ve son derece pragmatik siyasetçileri 2019 Türkiye’sinde zorla dayatarak ne elde edeceklerini sanıyorlar acaba?
Aslında bu son yaşanan kışkırtmalar çok iyi oluyor. Belki bu sayede aklımız başımıza gelir. Zira yapılan her icraatı ve söylenen her sözü futbol takımı fanatikliği gibi destekleyen insanlarımız var. Şu kadarını söyleyemiyorlar:
“Dur bakalım orada! Benim dinim İslam. Peygamberim Hazreti Muhammed’dir (asm) Bundan başka birisinin resimlerini hele hele benim camilerimde asamazsın!” Şanlı Peygamberin resminin dahi asılması yasak iken yıllarca bir siyasi partinin genel başkanlığını yapmış insanın devasa resmini nasıl asacaksın?
Elbette bu kışkırtmalar şimdi başlamadı. Biz Ayasofya’nın 500 yıldan beri camilikten çıkarılıp ikonalarla dolu puthaneye çevrilmesine karşı çıkarken; Leyla Alaton, bu kutsal mekanda dans figürleri sergiletiyordu. Utanmadan Sabetay Yahudilerinin eline geçmiş medya da neşrederek bizim gibi insanlarla alay ediyordu. Bunu dahi yaşadık. Hiçbir ceza almadan etrafta hava atıyor bu kadın.
Maalesef işin cılkı çıktı, vesselam…