Bizim dünya ve ahiret mutluluğumuzu hedefleyen yüce dinimiz İslam; her konuda olduğu gibi, ticaret hayatımızla ilgili de ölçüler koymuştur. Din zaten bir ahlâk sistemidir; iş ahlâkı, ticaret ahlâkı, idare ahlâkı, ev ahlâkı, eğitim ahlâkı vs. diye isimlendirilmeler de her sahadaki üstünlüğün ahlâk üstünlüğü ile olacağı işaret edilmektedir.
Yüce dinimiz İslâm, emir ve yasaklarıyla fert ve toplumun dünyevi ve uhrevi huzur ve saadetini hedeflemiş, bu amaçla hırsızlığı, yalan söylemeyi, hile yapmayı, ticaret ve alışverişte eksik ölçme ve eksik tartmayı haram kılmıştır.
Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar, insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. Onlar büyük bir gün, insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?” (Mutaffifin, 83/1-6 )
Mü’min; kazancının helal olmasına, kazanırken de başkasının hakkına tecavüz etmemeye özen göstermeli, yaptığı işi, ibadet şuuru içinde dürüstçe yapmalı, aldığı ücretin helal olmasına dikkat etmelidir.
Sevgili Peygamberimiz, ticaret ahlâkı ile ilgili prensipleri ortaya koyarken, ticarette haksız rekabeti, satışı kızıştırmak için alıcıymış gibi davranmayı, hileli artırımda bulunmayı yasaklamış; (Bkz. Müslim, Büyu,11) Gerçeği gizleyip yalan söyleyerek yapılan alışverişin bereketini, Allah-u Teâlâ’nın yok edeceğini bildirmiştir. (Bkz. Buhari, Büyu, 26)
Yine Peygamberimiz, doğru sözlü ve güvenilir tüccarı, “Doğru ve güvenilir tacir (ahirette) Peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir” (İbn Mace, Ticaret 1 ) hadisiyle övmüş; müşterinin dalgınlığından veya bilgisizliğinden faydalanıp, onu aldatanı da şiddetle ikaz etmiştir.
Nitekim bir gün pazarı dolaşırken bir yiyecek yığınına elini daldırmış, eline ıslaklık gelince; “Nedir bu? diye sormuş, bunun üzerine satıcı Yağmur yağmıştı ondan dolayı ıslandı diye cevap verince Peygamberimiz, Niçin o ıslak tarafı halkın görebilmesi için üste getirmedin? diye mukabelede bulunduktan sonra: “Bizi aldatan bizden değildir.” (Ebû Davud, Büyu, 50.) buyurmuşlardır.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır ” ((Necm, 53/39) Peygamberimiz de şöyle buyurur: “Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir.” (İbn Mâce, Mukaddime 7). Dolayısıyla dünya hırsına kapılmadan, helalinden kazanıp çoluk çocuğumuza temiz rızk, helal lokma yedirelim. Özümüz, sözümüz, ticaretimiz, sanatımız, ortaklığımız, dostluğumuz, arkadaşlığımız hep dürüstçe olursa, dünyamız da, ahiretimiz de mutlu ve huzurlu olur.