Abbasî halifesi III. Mütevekkil, muharebeden sonra Yavuz Sultan Selim’in yanına gelerek, sultandan çok hürmet gördü. Yavuz Sultan Selim, 28 Ağustos’ta Halep’e 27 Eylül’de Şam’a gelerek Mısır’ın fethini gerçekleştirecek sefere hazırlanmaya başladı.

Mercidabık’ta kazanılan zafer, Osmanlı Devleti’ne dini, siyasi, askeri, iktisadi pek çok fayda sağladığı gibi Hilafetin Osmanlı Hanedanına geçmesinin de  yolu açılmıştır. Doğuda Osmanlı Devleti’nin son rakibi Mısır - Memlûk Devleti, ortadan kaldırılma safhasına getirildi. Suriye, Lübnan ve Filistin Osmanlı hâkimiyetine girdi. Mısır ve Arabistan Yarımadası yolu açıldı. Güneydoğu Anadolu’nun zapt edilmesiyle, Anadolu’da İslam birliği tamamlanmıştır.

500 sene sonrasında ise Türkiye, Fırat’ın batısını kırmızı çizgi ilan etmiş burada yeni bir devlet oluşumuna müsaade etmeyeceğini söylemişti. ABD ise kırmızı çizgileri aşmış PKK denilen terör örgütüne açıkça destek olmuştu.

Türkiye’nin Suriye operasyonu ABD’nin ve uzantılarının söylediği gibi DAEŞ’le sınırlı olmayıp Suriye’ye karşı da yapılmamaktadır. Operasyon, gerçekte  ABD’ye karşıdır. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde kurmaya kalkıştığı PKK koridoruna verilen bir cevaptır. Türkiye ne pahasına olursa olsun PKK koridorunun açılmasına izin vermeyecektir.

İşte bu yüzden ABD Başkan Yardımcısı Ankara’ya ayak basmadan önce düğmeye bastı ve süratle hareket ederek Cerablus’u ele geçirdi. Karşısında DAEŞ’ten eser yoktu. Bu katil Harici tohumları korkudan arkasına bile bakmadan kaçmıştı.

Joe Biden’dan önce ABD’nin Avrupa’daki Kuvvet Komutanı Orgeneral Curbis Scaparrotti Ankara’ya gelmiş ve rica ediyordu. “Bize 3-4 gün müsaade edin, YPG’yi Münbiç’ten çıkaracağız, Fırat’ın doğusuna göndereceğiz.” Diyordu.

Yani ABD, Biden öncesi Suriye operasyonunu önlemek istiyordu. 15 Temmuz darbesinden tam 40 gün sonra Ankara’ya gelen ABD’ye 40 yıl unutamayacağı bir cevap verildi. Önce Bordo Bereliler Suriye’ye girdi. Onların başında Korg. Zekai Aksakallı vardı. ABD’nin 15 Temmuz’da hedef aldığı ilk yer Özel Kuvvetler’di. Astsubayı Ömer Halisdemir’e şehit olma emrini veren Komutan şimdi dabık Ovasında harekat yapıyordu.

Şehit Ömer Halisdemir’in arkadaşları emri alır almaz Suriye’ye girdiler; yarım kalan hesabı görmek için. Türkiye’nin ABD’ye 15 Temmuz cevabıydı “Fırat Kalkanı Opersayonu”. Saat tam 04.00’te başladı ve önce topçu obüsleri ve çok namlulu roketatarları bombalamaya başladı.

Saat tam 05.55’te Bordo Bereliler Suriye’ye girdi. ABD’nin Türkiye’de darbeye kalkıştığı 15 Temmuz’dan tam 40 gün sonra ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ankara’ya inişinden 4 saat 40 dakika önce.

Sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmaya başladı. ABD’nin söz verdiği, arkasını sıvazladığı Salih Müslim, İngilizce tweet attı. “Türkiye Suriye batağındadır. DAİŞ gibi o da bozguna uğrayacaktır.”

Cevabı Erdoğan’dan aldı. “Sen Türkiye’nin ne olacağına değil kendinin ne olacağına bak!.” Diyordu. Zaten konuşan Müslim değil ABD, idi. Erdoğan’ın cevabı da Müslim’e değil doğrudan ABD’ye karşı olmuştur.

Ankara’yı işgale kalkışan, Türkiye’de iç savaş çıkartmaya çalışan ABD’ye verilen çok sert bir cevap olmuştur.

ABD mesajı almış görünüyor. Zevahiri kurtarmak için “Harekata havadan destek vereceğiz.” Demekle yetinip kontrolü yeniden ele almaya çalışıyor. Uçurumun kenarından keskin dönüşe hazırlanıyor adeta.

Fakat ABD şunu çok iyi bilmek zorundadır. Türkiye’nin önderliğinde İslam ülkeleri  ayağa kalkmaktadır. Tıpkı 500 yıl önce Yavuz Sultan Selim Han’ın yaptığı gibi. Siyasette son derece başarılı bir yönetici olan Erdoğan milleti, orduyu ve devleti birleştirmiş Türk, Arap, Kürt’ü buluşturmuştur. Artık yeni bir dönem başlamıştır. Eski hal muhaldir. Yeni dünya düzeni de en yüksek gür sada olacak İslamın sadası olacaktır, vesselam…