Kasım Süleymani, Müslüman katliamı ile meşhur olmuş çok fena bir insandı. Suriye’de, Irak’ta ve ülkesi İran’da; Sünni Müslümanların can düşmanı idi. ABD’nin uluslar arası hukuk kurallarını ihlal ederek haydut stratejisine uygun olarak böylesine acımasız bir katili öldürmesi kimseyi yanıltmamalıdır.
ABD’nin nasıl kalleş ve haydut bir ülke olduğunu “Bahriyede 15 Yıl isimli” kitabımla anlatmıştım. Yıllar önceki kalleş operasyonunu şimdi Irak’ta yaptı. Ne yazık ki Süleymaniyi öldürdüğünde çıkarılan sesler Muavenet’imizi vurduğunda çıkarılmamıştı. O halde bu konuyu hatırlamakta yarar vardır. Şimdi Süleymani denilen katili bir kenara bırakıp 20. ve 21. Yüzyılın en büyük katili, haydut ABD’ye dönelim…
1990’ların başında Baba Bush yönetimindeki ABD, Saddam yönetimindeki Irak’ın Kuveyt’e girmesini bahane ederek Irak’a savaş açmıştı. Sonuçta Irak’ın Basra Körfezi’ndeki ve ülkenin güneyindeki gücü kırılmış, zengin petrol yataklarının bulunduğu Irak’ın Kuzeyi için de yeni planlar yapmıştı.
ABD, bu plan çerçevesinde Irak topraklarının kuzeyini kendi denetimine almayı başarmıştı. 36 paralelin kuzeyini denetlemek üzere Çekiç Güç adında bir askerî mekanizma kurdu. Bu mekanizmayı da maalesef Türkiye üzerinden yürüttü. Kuzey Irak’ı Türkiye’den hem denetledi hem de PKK’yı semirtip büyüttü.
Dönemin Cumhurbaşkanı Özal, misak-ı milli sınırları içindeki Musul ve Kerkük’ü kurtarmak için savaşa katılmak istiyordu. Fakat Genelkurmay Başkanı Torumtay’ın istifası ve savaştan kaçan generallerin diretmesi ile bu fırsatı kaçırmış olduk.
Asker 50 yıl beslenir; sadece bir gün için. İşte o gün savaşa girmek gerekmiş fakat maneviyattan yoksun darbeci generaller yüzünden ayağımıza kadar gelen fırsatı yine kaçırmıştık.
İşte tam bu sırada bir NATO tatbikatı sırasında 2 Ekim 1992’de Türk Deniz Kuvvetlerine ait TCG Muavenet muhribi, ABD’nin Saratoga gemisinden atılan iki SeaSparrow güdümlü mermileriyle vuruldu. Gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Kudret Güngör ve 5 denizcimiz şehit oldu. Çok sayıda da askerimiz yaralandı. Bunun arkasından dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağı şüpheli bir şekilde düştü ve Bitlis şehit oldu.
28 Sene önce gerçekleşen bu acı olaylar Türk-Amerikan ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bu olayın ardından ABD’den korkan siyasetçi ve askerler yüzünden Türkiye, tarihinde görülmemiş bir tarzda ABD politikalarına boyun eğmişti.
Ardından gelen Başkan Clinton dönemi kısmen sorunsuz devam etse de 8 yılın ardından bu sefer Oğul Bush Amerika’ya başkan oldu. Onun 8 yıllık dönemi hem Türkiye, hem de dünya açısından kâbus gibi geçti.