İşlerini çarçabuk bitirmelerini çünkü deniz ticaretinde “zaman eşittir para” olduğunu söylediğimde ise gösterdiğim yardımlardan dolayı teşekkür edip gemimizi terk ettiler. Benim yaşadığım bu olaydan kısa bir müddet sonra boyuna posuna bakmadan Güney Rum Kesimi, Mayıs ayından bu yana Kıbrıs’ın 36,50 deniz mili açığında bulunan Fatih sondaj gemisinde çalışanların isimlerini elde ederek tutuklama emri çıkardı. Ülke olarak tanımadığımız bu korsan devleti ve Yunanistan’ı, Haçlı dayanışması içindeki Batılı devletler; çok şımartıyorlar. Ülkemiz karasularına gemilerinin girmesi yasak olan Güney Rum Kesimi, bölgede görev yapan Haçlı koalisyonuna ait savaş gemilerinin de desteği ile sondaj gemimizde çalışan 25 kişi hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarmaya cüret edebiliyor. Bu duruma bizimle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) tepki göstererek Rumların tutuklama kararını “yasa dışılık, haksızlık, hukuksuzluk” olarak cevaplandırdı. Aslında tutuklanması gereken varsa o da münhasır ekonomik bölgemiz sınırları içinde önerilerimizi ve haklarımızı yok sayarak anlaşmalar ve araştırmalar yapan Rumlardır. Gerçekten de Rum Yönetimi ve kendileri ile işbirliği yapan Haçlılar; Türkiye ve KKTC’yi Doğu Akdeniz’den dışlamaya, haklarımızı arzu ettikleri gibi gasp etmeye çalışmaktadırlar. Bütün oyun, her türlü yola başvurarak Türkiye’nin ve Müslümanların güçlenmesini engellemektir. Haçlılar bilmelidir ki Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını kimse yok sayamaz ve haklarımızdan geri adım atmaya zorlayamaz. Fatih Sondaj gemisinin çalışmalarına engel olamazlar. Eğer hakkaniyet ve adalet ölçüleri çerçevesinde uzlaşmak isterler ise kapımız açıktır. Lakin buna yanaşmazlar ise mütekabiliyet esası çerçevesinde atılması gereken her türlü adım atılacağını bilmek zorundadırlar. İşte yaşadığımız son haftalardaki gelişmeler ve Kıbrıs etrafında dönen dolaplar; meselenin “Hilal-Salip” mücadelesi olduğunu gayet net olarak göstermektedir. Ay yıldızlı sancağı gördüklerinde kaçacak delik arayan Haçlılar; şimdi yine geri adım atacaklardır. Müslümanların haklarını gasp etmeyi, petrol ve doğalgazlarını sömürmeyi her vesile ile destekleyen Batılı ülkeler, 1000 yıldan beri bu toprak ve denizlerde nasıl hüsrana uğratılmış ise yine aynı şekilde mağlup edilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Çünkü Rabbimizin inayeti ve yardımı Maide Suresindeki gibi Müslüman Türklerle beraberdir. Çünkü Türkler Allah’ı sever Allah’da Türkleri sever, vesselam…