Şimdi ise sırada Rusya, İran Ordusu ve köleleştirdikleri Esed Rejimi çapulcuları bulunmaktadır. Astana süreci ile anlaşmalara ihanet eden bu güçlere karşı bir zafer daha kazanmak gerekiyor. Bunun için çok dikkatle atılması gereken adımlar vardır. Birkaç tanesini arz edeyim: 1. Öncelikle bütün muhalif grupların ÖSO çatısı altında toplanması gerekiyor. Başkasının emrine girmek istemeyen örgütlerin, şahsi menfaatlerinden vaz geçerek Suriye’nin İslam düşmanları tarafından işgaline son vermek için bu fedakarlığı yapması gereklidir.

2. Suriye muhaliflerinin Esed Rejimine karşı güçlü bir politik lidere ihtiyacı vardır. Bu sayede savaştan bunalan bütün Suriye halkının bu kişinin liderliğini kabul etmesi sayesinde savaşın daha da çok uzaması önlenecektir. 3. Esed Rejiminin son bir güçle yığmış olduğu 25-30 bin civarındaki askeri birliğin İdlib’deki çatışmasızlık bölgesine girmesi sağlanarak ele geçirilmesi önem kazanmıştır. Bunun için ÖSO’nun çok ciddi bir hazırlık yapması ve Esed birliklerinin tuzağa düşürülmesi çok önemlidir. Rus uçakları ve İran kara güçlerinden başka hiçbir dayanağı kalmayan Esed askerlerine darbe vurmak öyle çok da güç bir iş değildir. Büyük bir kayıp vermesi sağlanarak; psikolojik savaşta yenik duruma düşmesi gereklidir. ÖSO, inisiyatifi ele geçirdikten sonra savaş çok kısa zamanda bitecektir. 4. Nihai zafere ulaşmak için Esed rejimi yenilgiye uğratıldıktan sonra sırada ABD’nin müttefiki olan ve gelecekte Türkiye’ye saldırmak için bir ara eleman olarak hazırlanan PKK/PYD güçlerini de mağlup etmek gerekiyor.

Zeytin Dalı Operasyonu ile çok az sayıdaki zayiatla kazanılan zafer, İslam düşmanlarının gözünü korkuttuğu için bu son zaferin, öncekilere göre nispeten daha kolaylıkla başarılacağından kimsenin şüphe duymaması gereklidir. 5. Suriye’de Rusya ve İran’ın hiçbir geleceği yoktur. Bu emperyalist güçler sadece masum sivilleri öldürmekten başka hiçbir iş yapmamışlardır. Halkının büyük çoğunluğu Sünni Müslüman olan masumları katlederek bu topraklara sahip olmak mümkün değildir. Nice azgın ve zalimler gibi en nihayetinde akıttıkları kanda boğulmaya mahkûmdurlar. 6. Savaşın daha ilk yıllarında yani 2012 yılında Esed rejimi neredeyse çökmek üzere iken bölgeye Rusya ve İran’ı sokarak bataklığa çeviren ABD’nin en önemli amacı; İsrail’in güvenliğini sağlamaktır. Bunun için Esed Rejiminin devamını istemektedir.

Çünkü İsrail’in menfaatleri için halkını ezen Esed diktatörü, İsrail için bulunmaz bir nimettir. Golan Tepelerini, Baba Hafız Esat sayesinde ele geçiren İsrail, sınır güvenliğini ancak bu sayede sağlamaktadır. Fakat artık yolun sonuna gelinmiş olup özgürlüğün tadına varmış olan milyonlarca Müslümana karşı İsrail’in gücü sinek vızıltısından başka bir şey değildir. Bunun için Türk ve Arapların birlik ve beraberlik içinde bulunması şarttır. 7. Türkiye, İslam düşmanlarından korunmak istiyor ise ÖSO’yu desteklemek için gerekli lojistik desteği vermek zorundadır. Bu maksatla; bakım onarım ve silah üretim tesislerinin inşası için askeri-teknik destek verilmesi gereklidir.

Elbette bu 7 maddeden başka yapacak daha çok şey vardır. Bunların başında da diplomatik başarılardır. Gerçekleri olduğu gibi aktarabilmek, zalimlerin zulümlerini bir bir ortaya çıkarmak için basın kuruluşlarına da büyük görev düşmektedir. Hâsıl-ı kelam; ülke olarak birlik ve beraberlik içinde bulunmak, dolar operasyonları gibi çirkin oyunlara maruz kalmamak için çok çalışmak ve Rabbimizden her daim yardım istemek zorundayız. Sabır ve metanetle gayret etmek, doğrulardan hiçbir zaman şaşmamak; başarının anahtarıdır, vesselam…